Ayağındaki, "Askeri vesayet sistemi" prangalarından kurtulduktan sonra dünyanın sayılı ekonomileri ve askeri gücü arasına girmesine rağmen Türkiye hala birilerinin darbecilik özlemleriyle muhatap olmak durumunda kalıyor.
Türk ordusu başta FETÖ olmak üzere PKK, DEAŞ, MLKP gibi terör örgütlerini, "Askeri vesayet"in sona erdiği bu dönemlerde başardı.
Türk ordusu tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor; ancak bazılarına göre ise Türk ordusu tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. Onlara göre güçlü ordu, darbelerle yönetilen Türkiye'de millet iradesine darbe yapan, muhtıra veren, başbakanları istifa ettiren orduydu.
O isimlerden biri de yıllardır hükümetin ekonomi politikalarını haklı haksız demeden sürekli olumsuz yönde eleştiren Mahfi Eğilmez'dir.
Eğilmez, ekonominin yukarı yönlü bir ivme kazanmasından sonra kendi alanını bırakıp darbelerle anılan Türkiye özlemini dile getirmeye başladı.
Mahfi Eğilmez, T24.com'da yayımlanan yazısında, "Şimdi oturmuş geçmişle bugünü karşılaştırınca aklıma hep şu soru düşüyor: “Önce bürokratlar mı bozuldu yoksa kurumlar mı?” Sanırım ikisi zaten iç içeydi. Ama önce kurumları oluşturan bürokratlar değişti Şimdi düşününce Türkiye’de bürokrasiyi, yargıyı, üniversiteyi ayakta tutan gücün ordu olduğunu anlıyorum. Ordu zayıflayınca yargının, bürokrasinin ve üniversitenin çöküşü de ardından kendiliğinden geldi."
