Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, hukuk devleti ilkesine dikkat çekerek, mahkemelerin bağımsız ve tarafsız şekilde görev yaptığını söyledi.
Açıklamasında, “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Mahkemeler bağımsızdır, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” ifadelerine yer verdi.
ANAYASAL VURGULAR
Bakan Tunç, açıklamasında Anayasa’nın 9. ve 138. maddelerini hatırlattı. Söz konusu maddeler uyarınca Türkiye’de yargı yetkisinin yalnızca mahkemeler tarafından kullanılabileceğini belirtti. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin temel bir unsur olduğunu ifade eden Tunç, hiçbir kurumun yargı üzerinde etkide bulunamayacağını aktardı.
Tunç, “Kanunlar karşısında herkes eşittir, hiç kimseye ayrıcalık tanınamaz” diyerek hukuk devletinin temel prensiplerine dikkat çekti.
SORUŞTURMALAR İKİ AYRI BAŞLIKTA YÜRÜTÜLÜYOR
Bakan Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma hakkında bilgi verdi. Bu kapsamda, toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiğini duyurdu.
İlk soruşturma Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülüyor. Bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da dahil olduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Söz konusu soruşturmada, terör örgütüne yardım etme suçlaması yer alıyor.
İkinci soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülüyor. Bu dosyada yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dahil 100 şüpheli bulunuyor. Şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık ve kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde ele geçirilmesi yer alıyor.
DOSYALARDA MASAK RAPORLARI VE DİĞER DELİLLER BULUNUYOR
Açıklamaya göre soruşturma dosyalarında MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tevdi raporları, tanık beyanları ve diğer deliller yer alıyor.
Soruşturmaların, büyük bir dikkat ve titizlikle yürütüldüğü bildirildi.
“SORUŞTURMALAR ÜZERİNDEN YARGIYA BASKI KABUL EDİLEMEZ”
Bakan Tunç, yürütülen soruşturmalarla ilgili kamuoyunda yapılan yorumlara da değindi. Yargı süreçlerini etkilemeye yönelik açıklama ve davranışların yanlış olduğunu belirterek, “Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirdiği soruşturmaları darbe gibi ifadelerle nitelendirmek tehlikelidir” dedi.
Ayrıca, “Savunmanın yeri sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa, soruşturma yetkili yargı makamlarınca yapılır” açıklamasında bulundu.
MASUMİYET KARİNESİ VE SÜKÛNET VURGUSU
Bakan Tunç, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre soruşturma evresinin gizli olduğunu hatırlattı. Bu gizliliğin hem adil yargılama hem de hakların korunması açısından önem taşıdığını ifade etti.
Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının hukuk sisteminin temelini oluşturduğunu söyleyen Tunç, “Dosya içeriğine vakıf olmadan lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir” dedi.
CUMHURBAŞKANIYLA İLİŞKİLENDİRMEYE TEPKİ
Açıklamada, yürütülen yargı süreçlerinin Cumhurbaşkanı ile ilişkilendirilmesine yönelik açıklamalara da yanıt verildi. Tunç, “Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek en hafif tabiriyle hadsizliktir” ifadelerini kullandı.
“KARARLARA SAYGI DUYMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU”
Son olarak, sürecin sükûnetle takip edilmesi ve yargının vereceği kararlara saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Tunç, “Yargı kendi içinde denetime tabidir. Sonuçlar ortaya çıktığında maddi gerçek şeffaf şekilde görülecektir” dedi.