- Türkiye’nin 81 şehrinden 1200 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmanın anketinde vatandaşların yüzde 40'ı konutunun sağlamlığını kontrol ettirdiği belirtti
- Katılımcılar "Olası bir deprem sonrasında ilk kim akla gelir?" sorusuna yüzde 66 gibi yüksek bir oranla "AFAD ve Kızılay" cevabını verdi
Şehirli Derneğinin Türkiye’nin 81 şehrinden 1200 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği "Depreme Yönelik Risk Algısını Ölçme" anketinin ön raporu tamamlandı.
Araştırmanın 4 bölüm ve 17 sorudan oluşan anket bölümü, Türkiye’nin depreme yönelik risk algısının ölçülmesi adına önemli sonuçlar ortaya koydu.
Ankette, vatandaşların deprem riskine yönelik bakış açısı, bireysel olarak hangi tedbirleri aldığı, kamu yönetiminin depreme karşı çalışmalarının nasıl değerlendirdiği ve gönüllülük konularında kapsamlı sorular yer aldı.
Anketin ilk bölümünde yaş, katılım sağlanan şehir ve cinsiyet gibi katılımcı profilini belirlemeye yönelik sorulara yanıt aranırken ikinci bölümde ise deprem riskine yönelik algıların anlaşılmasını amaçlayan sorular katılımcılara yöneltildi.
Araştırmada, katılımcıların deprem denilince aklına gelen ilk 5 kelime olarak "korku, ölüm, yıkım, enkaz ve afet"i seçtiği görüldü.
Depremin nasıl algılandığını ortaya koyması açısından önemli bulgular içeren soruya katılımcılar yüzde 30 ile “Korku”, yüzde 25 ile “Ölüm”, yüzde 24.8 ile “Yıkım" yüzde 15.5 ile “Enkaz”, yüzde 14.6 ile “Afet” cevabını verdi.
Yüzde 80'den fazla katılımcı depremi "Hayati derecede önemli", yüzde 15,4'ü "önemli" olarak görürken sadece yüzde 1.3'ü depremi önemsiz gördüğünü dile getirdi.
"Sizin için yaşadığınız yerleşimdeki deprem haricindeki önemli risk olarak gördükleriniz nelerdir?" sorusuna katılımcıların yüzde 70'i ise "yangın, salgın ve kaza" gibi insan kaynaklı riskleri depremden sonraki en önemli riskler olarak ifade etti. Katılımcıların yüzde 40.4'ü "Kuraklık, Sel, Heyelan gibi Doğal Kaynaklı Riskleri", yüzde 24.1’i "Siber Saldırılar ve KBRN gibi Teknoloji Kaynaklı Riskleri" olarak gördü.
Anketin üçüncü bölümünde ise deprem riskine karşı tedbirlere yönelik bazı sorular vatandaşlara yöneltildi. Bireysel tedbirlerde katılımcıların ağırlıkla eğitim ve tatbikatlara katıldığını belirttiği araştırmada, vatandaşların yüzde 47'si "temel afet eğitimi" aldığını, yüzde 40.8'i ise oturduğu konutun sağlamlığını kontrol ettirdiğini ifade etti.


Yaşadıkları yerde deprem riskine karşı kamu tarafından hangi tedbirlerin alınması gerektiğine yönelik soruya karşılık katılımcıların yüzde 71.5'i "kentsel dönüşümün yapılması ve riskli yapıların yenilenmesi", yüzde 58.3’ü "afet bilinçlendirme eğitimlerinin düzenlenmesi", yüzde 51.6’sı "kamu kuruluşlarının afetlere karşı hazırlık düzeyinin artırılması" talebini iletti.
Anketin son bölümünü oluşturan deprem sonrasına yönelik sorulara verilen yanıtlarda deprem riskine karşı eksik olan yönlere dikkati çekildi.
"Olası bir deprem sonrasında ilk kim akla gelir?" sorusuna yüzde 66 gibi yüksek bir oranla "AFAD ve Kızılay gelir" cevabıyla bu kurumlara duyulan güven ortaya kondu.
Ankette katılanların yüzde bu soruya 15.4'ü "jandarma-polis", yüzde 10'u "komşular", yüzde 5.3’ü "belediye-itfaiye", yüzde 2.3’ü "sivil toplum kuruluşları" şeklinde görüş
bildirdi.
Katılımcıların yüzde 42'si hiçbir yardım gelmemesi durumunda yapacağı eyleme ilişkin soruya "hiçbir hazırlığım bulunmamakta" yanıtını verdi.
"İhtiyaç sahiplerine destek verilmesi" hazırlıklı olunan konular olarak öne çıkarken katılımcıların yüzde 85’ten fazlası bu konuda yardım etmek istediğini ifade ederken
yalnızca yüzde 2'lik kısmı ise "böyle bir yardımda bulunmak istemediğini" bildirdi.
Gönüllülüğe yönelik soruya verilen yanıtlarda toplumun büyük ölçüde deprem sonrasında yardım etme iradesini araştırmaya yansıttığı görüldü.
Ön raporu yayımlanan araştırmada, söz sahibi uzmanlar, akademisyenler ve karar alıcıların katkılarıyla 81 şehrin risk puanlaması ve detaylı analizlerinin yapılması da
amaçlanıyor.
İsteyenler, ilgili rapora https://sehirli.istanbul/sehirlilerin-depreme-yonelik-risk-algisi-anketi-tamamlandi/ internet adresinden ve derneğin sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor.