banner38

Bir İnsan Güzeli: Mahir İz Hoca

İnsan güzeliydi, yüzüne bakınca içiniz açılırdı. Allah vergisi bir gür sesi vardı. Mikrofona gerek duymazdı çoğu zaman. 

Kültür Sanat 09.06.2023, 22:29
Bir İnsan Güzeli: Mahir İz Hoca

Birkaç gün önce, Marmara İlahiyat'ta Atlas Kulübü'nün düzenlediği güzel bir programa katıldım. 

Mahir İz Hocanın iki güzel talebesi olan Prof. Dr. Uğur Derman ve Prof. Dr. Mustafa Uzun, rahmetliye dair hatıralarını paylaştılar. 

Aldığım notları istifadenize sunarım. 

Mustafa Uzun anlatıyor: 

Ahmet Kabaklı Mahir İz'i “dava eri” olarak tanımlıyor. 

Ne kadar çok seveni vardı, o da ne çok severdi. 
Yanında ve yöresindeki insanlara teşvikleri çoktu, ondan istifade edenler bu yüzden çoktu.

Mahir Hoca cemiyet insanı idi, sadece cemaat insanı olarak kalmazdı. Emirgan’da yazları oturduğu muhitindeki çocuklara Osmanlıca öğretirmiş. Bakkal efendinin oğlu Ali’ye bile öğretmiş istidat gördüğü için. 

Nerede bulunursa bulunsun, Osmanlıca öğretimine önem verirdi, kültürümüzle doğrudan temas kurulmasını isterdi.

Sizi meziyetlerinizle severdi Mahir Hoca. Ve insanları olumlu taraflarıyla görmeyi tercih ederdi. 

İnsan güzeliydi, yüzüne bakınca içiniz açılırdı. Allah vergisi bir gür sesi vardı. Mikrofona gerek duymazdı çoğu zaman. 

İmanı yüce idi, teşvişe, zaafa düşmezdi. 

Mahir Hoca kendi olan bir zattı, ne derlerse desinler aldırmazdı. 

Zaman zaman Sultan Ahmet Camii İmamı Şefik Efendi’ye aklına takılan soruları sorarmış, Şefik Efendi keşfen bazı sorularını daha sormadan cevaplarmış, Mahir Hoca da içten bir “elhamdülillah” çekermiş.

Mahir Hoca mütevazi idi. Çayı çok sıcak içermiş. "Ağzınız teneke mi kaplı" diye sormuş Mustafa Uzun, çok gülmüş. Bu sözü yazalım bir kenara demiş, hiç alınmamış.

Kendisiyle irtibatı kesmeyenlere çok yakın alaka gösterirdi. Gençlere özellikle. 

Çok mektup yazarmış. Ellerinden tutarmış insanların. Yusuf Ziya Kavakçı, İsmail Erunsal gibi..

Kim elinden tutar ve elinden bırakmazsa, o da hep tutardı. 

"Öğrenin ve alanınızın en iyisi olun" derdi. 

Mehmet Akif Ersoy’un müstesna bir yadigarıydı Mahir Hoca. Aynı zamanda Mahir Hoca insanları Akif’i tanıtan bir vesile oldu, daha iyi anlaşılmasına vesile oldu. 

Mahir Hoca'nın soyu Peygamberimizin sülalesinden geliyordu. Kendi hayatı boyunca buna dair hiçbir beyanı olmamış. Mahfi tutmuş. Hem anneden hem babadan seyyid imiş. 

27 Mayıs ihtilalinden sonra Kur’ân’ın tercümesinde tashih kısmında görev veriyorlar, gitmek istemiyor, rüyasında Peygamberimizi görüyor ve git işareti üzerine katılıyor. 

Bir başka zaman, rüyasında Yunus Emre Hazretleri’ni gördükten sonra manevi yola intisab ediyor, “sen anlatıyorsun ama hâlâ bir pîrin elinden tutmadın” diyor. (Bu işaretler üzerine Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri'nin manevi evlatlarından biri oluyor. Osman Öztürk Hoca bir sabah Erenköy'e götürüyor Mahir İz Hocayı, kapıyı bizzat Sami Efendi açıyor, içeriye buyur ediyor ikisini, özel görüşmeleri gerçekleşiyor.)

Babası "Allah’tan gelen reddedilmez" dermiş, matlub olduğu işlere girmesini istermiş, Mahir Hoca da daima matlub olurmuş, talip olmazmış. 

Mahir Hoca özel hocalar vesilesiyle yetişti. 

Öğretmenlik yaptı, mecliste zabıt katipliği yaptı. 

Ömer Ferit Kam’la tanışıyor, farsça öğreniyor. 

Kemal Edip Kürkçüoğlu’nun tavsiyesiyle de yüksek islam enstitülerinde hocalık yapıyor. 

Uğur Derman Anlatıyor: 

Mahir Hocadan bahis teklif edilince iki elim kanda dahi olsa giderim. 

Mahit Hocayı 1951 yılında tanıdım. 

Lisedeydim, seminerlerine muntazam devam ettim. Gönüllü katılımdı, severek gittim. Divan Edebiyatı anlatırdı. Ben not aldığım için bana karşı alaka gösterdi, birlikte yolculuklar dahi yapardık. 

Mezuniyet sınavımdan önce yanıma geldi ve aynen şöyle dedi: 

“Rabıtamızı koparmayalım, ev adresimi vereyim, mezun olduktan sonra gel!”

Sonra gittim ve bana Osmanlıca öğretmeye başladı, hazinenin kapısı alet olmadan açılmaz diye tembihledi. 

Yazarak öğrenmemi tavsiye etti. 

Sonra baba oğul ilişkisine döndü ilişkimiz. 

Nişan yüzüklerimizi dahi Mahir Hoca taktı. O gün bize özel bir şiir dahi yazdı..

Şiir okuyuşu çok ama çok güzeldi, belki en güzel o okurdu. Hafızasında çok şiir vardı, yerine göre söylerdi. 

Mehmet Akif Ersoy’un cenazesinden bir gün sonra haberi olduğu için çok üzgünmüş, cenazeye katılamadığı için çok içerlermiş..

Saçları kahverengiydi, hiç beyazlaşmamış, elli yaşlarına doğru sadece bir beyaz kıl çıkmış, o kadar.

Süleyman Ragıp Yazicilar

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Seçimi kaybedenler istifa etmeli mi?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 6 16
2. Fenerbahçe 5 15
3. A.Demirspor 6 11
4. Rizespor 6 11
5. Hatayspor 6 10
6. Beşiktaş 6 10
7. Trabzonspor 6 9
8. Kayserispor 6 9
9. Konyaspor 6 9
10. Kasımpasa 6 9
11. Alanyaspor 6 7
12. Ankaragücü 6 6
13. Antalyaspor 6 6
14. Karagümrük 6 6
15. Sivasspor 6 6
16. Pendikspor 6 4
17. Başakşehir 5 3
18. Gaziantep FK 6 3
19. İstanbulspor 5 2
20. Samsunspor 5 1
Takımlar O P
1. Eyüpspor 6 18
2. Bandırmaspor 6 12
3. Ahlatçı Çorum FK 6 12
4. Kocaelispor 6 12
5. Bodrumspor 6 11
6. Manisa FK 6 11
7. Keçiörengücü 6 11
8. Gençlerbirliği 6 10
9. Göztepe 6 8
10. Şanlıurfaspor 6 8
11. Erzurumspor 6 6
12. Adanaspor 6 6
13. Boluspor 6 6
14. Sakaryaspor 6 5
15. Giresunspor 6 4
16. Altay 6 4
17. Tuzlaspor 6 3
18. Ümraniye 6 2
Takımlar O P
1. M.City 6 18
2. Liverpool 6 16
3. Brighton 6 15
4. Tottenham 6 14
5. Arsenal 6 14
6. Aston Villa 6 12
7. West Ham United 6 10
8. Newcastle 6 9
9. M. United 6 9
10. Crystal Palace 6 8
11. Fulham 6 8
12. Nottingham Forest 6 7
13. Brentford 6 6
14. Chelsea 6 5
15. Everton 6 4
16. Wolves 6 4
17. Bournemouth 6 3
18. Luton Town 5 1
19. Burnley 5 1
20. Sheffield United 6 1
Takımlar O P
1. Girona 7 19
2. Real Madrid 7 18
3. Barcelona 7 17
4. Athletic Bilbao 7 14
5. Real Sociedad 7 12
6. Rayo Vallecano 7 11
7. Atletico Madrid 5 10
8. Valencia 7 10
9. Cadiz 7 9
10. Getafe 7 8
11. Real Betis 6 8
12. Sevilla 6 7
13. Osasuna 6 7
14. Villarreal 7 7
15. Mallorca 7 6
16. Deportivo Alaves 6 6
17. Las Palmas 7 5
18. Celta Vigo 6 4
19. Granada 6 3
20. Almeria 7 2
banner23