İnsanlık ve demokrasi dersi veren Avrupa, uluslararası hukuka aykırı davranıyor

NESLİHAN ÖNDER / EDİRNE (ÖZEL HABER)

Türkiye’nin Avrupa’ya giden sınır kapılarını açmasının ardından binlerce mülteci Edirne’deki sınır kapılarına akın etmiş ve burada beklemeye başlamıştı. Mültecilerin Avrupa’ya geçme umuduyla bekleyişleri 12 gündür devam ediyor. Öte yandan sınır kapılarına jiletli teller çeken Yunan güçleri, tampon bölgede bulunan binlerce mülteciye gaz ve ses bombalarının yanı sıra tazyikli suyla sert bir şekilde müdahale ediyor. Yunan polisinin günlerdir sürdürdüğü orantısız güç tepkiye neden olurken Avrupa Birliği ya da Birleşmiş Milletlerden herhangi bir yorum yapılmaması dikkat çekiyor.

“AVRUPA’NIN DÜŞTÜĞÜ DURUMU GÖRÜYOR MUSUNUZ?”

Tampon bölgede yaklaşık 2 haftadır süren bekleyiş üzerine mülteciler ormanlık alanda naylondan yaptıkları çadırlarda yaşamaya başladı. Türkiye’nin tüm kurumlarını seferber ettiği bölgede yemek dağıtımı, sağlık hizmetleri, telefon şarj etmek için seyyar jeneratörler mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak için bulunuyor. Bölgeyi ziyaret eden AK Parti Edirne Milletvekili Dr. Fatma Aksal Yunanistan’ın yaptığı sert muameleye işaret ederek, “Her fırsatta bize insanlık ve demokrasi dersi veren, medeniyetin beşiği diye tanımlanan Avrupa’nın düştüğü durumu görüyor musunuz? Ne bir uluslararası hukuka, ne BM kanunlarına, ne İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uyuyorlar” dedi.

“SORUMLULUĞU PAYLAŞMALARINI İSTİYORUZ”

“Biliyorsunuz Suriye krizi başladığından beri yaklaşık 10 yıldır Türkiye 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Biz bu konuda gerçekten çok yalnız kaldık” diyen Aksal, “Ne Avrupa Birliği ne de dünya, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Şuan İdlib’te yaşanan olayları görüyorsunuz. Orada biz yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıyayız. Türkiye sınırlarından girmek üzere bekleyen 1 buçuk milyon insan var. Artık Türkiye bu yükü tek başına taşıyamıyor. Biz sadece Avrupa’dan, Birleşmiş Milletlerden bu sorumluluğu paylaşmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“KALMAK İSTEYEN BAŞIMIZIN TACIDIR”

Aksal, 27 Şubat akşamına kadar Avrupa sınırlarına bekçilik ettiklerini vurgulayarak, “Bugüne kadar gelen mültecileri aldık, kamplarımıza gönderdik. Son teknoloji ile düzenlenen kamplarımızda insani şartlar altında yaşamalarını sağladık. Ama artık Türkiye bu yükü kendisi kaldıramıyor. 27 Şubat akşamı itibariyle de Sayın Cumhurbaşkanımız ile karar verdik. “Biz artık geçişleri engellemeyeceğiz” dedik. Hiç kimseyi göndermiyoruz. Bu ülkede kalmak isteyen bizim başımızın tacıdır. Biz her zaman mazlumların yanında olduk” ifadelerini kullandı.

“6 MART İTİBARİYLE 142 BİN KÜSUR KİŞİ GEÇTİ”

“Her fırsatta bize insanlık ve demokrasi dersi veren medeniyetin beşiği diye tanımlanan Avrupa’nın düştüğü durumu görüyor musunuz?” diye soran Aksal, “Ne bir uluslararası hukuka, ne BM kanunlarına, ne İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uyuyorlar. Bu insanların üzerlerine gerçek mermiler atıyorlar. Karşıya geçmeye çalışanlara ya da geçebilenlere çok kötü şartlarda, uluslararası hukuka aykırı şekilde davranıyorlar. Telefonlarını alıyorlar, paralarını alıyorlar. Ve geri itmeye çalışıyorlar. Ancak tüm bunlara rağmen 6 Mart itibariyle 142 bin küsur kişi Yunanistan’a geçti” şeklinde konuştu.

“İNSANCA YAŞAMAYI BİR AN ÖNCE SAĞLAMALIYIZ”

Avrupa ile yapılan anlaşmalar neticesinde sınır kapılarının bu güne kadar mültecilere kapatıldığını söyleyen Aksal, geçtiğimiz yıl Avrupa’ya geçmeye çalışan 127 bin mülteci olduğunu anlattı. Aksal, “2019 yılında Türkiye’den Yunanistan’a sadece Edirne’deki sınırlarımızdan 127 bin kişi, bütün önlemelerimize rağmen geçmeye çalıştı. Biz bu geçişleri önlemediğimizde daha hızlı olacaktır. Bizim tüm çağrımız, bu insanlar bu şekilde yaşamayı hak etmiyorlar, Avrupa umarım bir an önce üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir. Herkesin hakkı olan insanca yaşamayı, kadınların, çocukların hakkı olan insanca yaşamayı bir an önce sağlarız” dedi.

TÜRKİYE İNSANLIK DERSİ VERİYOR

Yunanistan insan haklarını hiçe sayarak mültecilere ağır müdahalede bulunmaya devam ederken Türkiye, tüm dünyaya adeta insanlık dersi veriyor. Avrupa’ya gitme umuduyla tampon bölgede bekleyen binlerce kişinin imdadına Türk Kızılay’ı ve Göç İdaresi Müdürlüğü koşuyor. Bekleyişin başladığı ilk günden itibaren mültecilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayan Kızılay ve Göç İdaresi ekipleri, zaman zaman gaz bombalarının etkilerine de maruz kalıyor ancak gece-gündüz demeden çalışmalarına devam ediyor.

“MÜLTECİLERİN TEMEL HAKLARINI SAVUNMAK İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ”

Sahadaki faaliyetlerin başında bulunan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu gözlemlerini şu sözlerle anlattı; “Allah Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne zeval vermesin. Devletimizle, milletimizle ve tüm kurumlarımızla tüm dünyadaki mazlumların sığınma yeriyiz. Yunanistan’ı görüyorsunuz acımadan gaz bombası, plastik mermi atıyorlar. Mültecilerin temel haklarını savunmak için burada mücadele veriyoruz. Temel ihtiyaçları barınma, ısınma ve yemekten tutun birçok şeyi burada onlara sağlıyoruz. Uluslararası kuruluşları da koordine ederek, buradaki insanların burnunun dahi kanamaması için çaba sarf ediyoruz.”

Kaynak: Gaste24