banner38

Fahrettin Altun: 'Hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Hanau saldırısının ikinci yıl dönümü dolayısıyla "Hanau Kurbanları için Adalet Arayışı için yapılan panele video konferans yöntemiyle mesaj gönderdi. Altun, "Ne ırkçılığın normalleştirilmesine ne Türk toplumunun köklerinden kopartılmasına ne de Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye ile bağları bahane edilerek ırkçılığın meşrulaştırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine, zulüm görmesine, tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz " dedi.

Gündem 21.02.2022, 12:42 21.02.2022, 12:48
Fahrettin Altun: 'Hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Hesabı sorulmayan, sonuna kadar aydınlatılmayan her ırkçı saldırı, yeni terör eylemlerini beraberinde getirmektedir." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, Hanau saldırısının ikinci yıl dönümü dolayısıyla "Hanau Kurbanları için Adalet Arayışı: Almanya'da Aşırı Sağcı Terör Tehdidi" başlıklı panel düzenlendi.

Panele video mesaj gönderen Altun, Almanya'nın Hanau şehrinde 19 Şubat 2020'de ırkçı terör saldırısı yaşandığını hatırlatarak, saldırıda hayatını kaybedenleri anmak amacıyla panel düzenlediklerini söyledi.

Hanau saldırısı başta olmak üzere Almanya'da ve dünyanın muhtelif bölgelerinde yaşanan terör saldırılarının kurbanlarını saygıyla anan ve yakınlarına sabırlar dileyen Altun, "Teröre hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Panelde, Almanya'da çok ciddi boyutlara ulaşan aşırı sağcı terör tehdidinin enine boyuna değerlendirileceğini anlatan Altun, bu kapsamda hem aşırı sağın bugünlere nasıl geldiğinin, hem de Alman kamu kurumlarına sızan aşırı sağcıların nasıl bir tehlike arz ettiğinin ele alınacağını dile getirdi.

Altun, panelle aynı zamanda medyanın, toplumun ırkçılığa dair görüşlerini nasıl etkilediğini ve Hanau saldırısı bağlamında adalet arayışını tartışmaya açacaklarını belirtti.

"Teşhis olmadan tedavi olmaz"

Toplantının, Almanya'yı kötülemek veya Almanya'ya saldırmak maksadıyla düzenlenmediğinin altını çizen Altun, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Burada tüm Almanların ırkçı olduğu gibi bir iddia da ortaya atılmıyor. Amacımız, bir sorunu ortadan kaldırmanın ön koşulunun sorunun varlığını kabul etmek olduğu inancıyla, Alman toplumunun bugün yaşadığı çok ciddi bir soruna dikkat çekmektir. Dolayısıyla burada yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediğimizi özellikle vurgulamak istiyorum. Tüm meselemiz, milyonlarca Türk'ün, onlarca yıldır yaşadığı Almanya'da, kendilerini 'potansiyel kurban' değil, 'eşit birey' gibi hissetmeleri, korkudan azade güvenilir bir yaşam sürebilmeleridir. Zira dünyanın neresinde olursa olsun, her bir vatandaşımızın sorunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sorunudur. Sorunu ortadan kaldırmak için sorunun varlığının kabul edilmesi şarttır. Teşhis olmadan tedavi olmaz."

Bugün Almanya'da siyasetçisiyle, kamu görevlisiyle, gazetecisiyle ırkçılık sorununun inkar edildiğinin görüldüğünü anlatan Altun, Alman siyasetçilerin, ırkçı terör eylemlerini kınamakla birlikte, göçmenler için son derece öngörülebilir olan bu saldırılardan sonra sürekli "şaşkın olduklarını" ifade ettiğini vurguladı.

İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:

"Bu şaşkınlık ifadesini, aşırı sağın güç kazanmasıyla birlikte, ırkçılık trenine binen bazı siyasetçilerin bir savunma mekanizması olarak görebiliriz. Aynı şekilde medya, terör eylemlerini haberleştirirken, beyaz saldırganları 'deli', beyaz olmayanları ise 'terörist' olarak tanımlamaktadır. Almanya'ya özgü olmayan bu eğilim, toplumun ırkçılık günahından arındırılmasına ve tüm suçun akıl sağlığı yerinde olmayan bir avuç serseriye atılmasına yaramaktadır. Üstelik medyanın kanlı eylemler dışında yaşanan ırkçı saldırıları gündeme getirmemesi dikkat çekicidir. Son olarak, kamu kurumlarının aşırı sağcı terörle mücadelede yetersiz kaldığını ve ırkçı saldırılar söz konusu olduğunda adaletin tecelli etmediğini vurgulamak gerekiyor. Gerçekten de NSU davası başta olmak üzere 'Almanya'da ırkçıların kollandığı' algısını güçlendiren olaylar, Hanau gibi trajedilere zemin hazırlamıştır. Hesabı sorulmayan, sonuna kadar aydınlatılmayan her ırkçı saldırı, yeni terör eylemlerini beraberinde getirmektedir."

"Irkçılık ve ayrımcılığın ifade özgürlüğü adı altında meşrulaştırılması ve normalleştirilmesi bugün yaşanan en ciddi sıkıntılardan biridir" diyen Altun, özellikle göçmenlere yönelik siyasi tartışmalarda ve medyada sıklıkla başvurulan nefret söyleminin ekseriyetle göz ardı edildiğini aktardı.

"Cumhurbaşkanımızın şahsında ülkemize yapılan saldırı ve hakaretler örtülü ırkçılık"

Bugün gelinen noktada Almanya'nın, Müslümanların sistematik biçimde kriminalize edildiği ve İslam dininin bir iç güvenlik tehdidi gibi muamele edildiği bir yer olduğuna dikkati çeken Altun, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkler başta olmak üzere, azınlıklara yönelik ırkçı duygular, zaman zaman mizah kullanılarak kamusal alanda dışa vurulmaktadır. Açıkça ifade etmek istiyorum ki Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında ülkemize karşı yapılan saldırı ve hakaretler, bu örtülü ırkçılığın birer ifadesidir. Bu saldırı ve hakaretler, Almanya'da örnek azınlık olarak yaşayan, Alman toplumuna olağanüstü katkılarda bulunan Türklere, Türkiye Cumhuriyeti ve lideri üzerinden hesaplaşma gayretinin bir yansıması gibi görünmektedir. Aynı şekilde Türk toplumuna hizmet eden, vatandaşımızın hakkını, hukukunu koruyan kurum ve kuruluşların hedef alınmasını da bundan ayrı düşünmek mümkün değildir. Geçmişte milletimizin ibadetine, başörtüsüne, adetlerine müdahale etmek suretiyle zulmedenler, söz konusu uygulama ve söylemleri alkışlasa da aslında bunların hepsi, kriminalize etme ve dışlama, ayrımcılık politikasının birer parçasıdır."

Fahrettin Altun, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesinde yalnız bırakılmasını ve bu yapıların Avrupa'da para toplayıp, eleman devşirmesine hala anlayamadıkları şekilde müsaade edilmesini de aynı çifte standardın bir yansıması olarak gördüklerine işaret etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Avrupa Birliğinin, terör listesinde yer alan PKK'yı aklama çabasının, 15 Temmuz'da sokakları kan gölüne çeviren FETÖ ihanet şebekesinin, terör örgütünün, bir avuç muhalif gibi lanse edilmesinin başka bir izahı olamaz." diye konuştu.

"Hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz"

Ne ırkçılığın normalleştirilmesine ne Türk toplumunun köklerinden kopartılmasına ne de Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye ile bağları bahane edilerek ırkçılığın meşrulaştırılmasına asla müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

"Irkçılık ve aşırı sağın oluşturduğu tehlikeyle samimi olarak mücadele eden tüm şahıs ve kurumların en büyük destekçisi olmayı sürdüreceğiz. Bu kapsamda Almanya'nın yeni hükümetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, medya temsilcileriyle yakın iş birliğini sürdürmeye kararlıyız. Hiçbir vatandaşımızın mağdur edilmesine, zulüm görmesine, tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun, vatandaşlarımızın yaşadığı her yerde varlık göstereceğiz, onların vatanlarıyla güçlü bağlara sahip olma, ana dillerini konuşma, çocuklarını Türk örf ve adetlerine göre yetiştirme, serbestçe ibadet etme haklarını kimseye çiğnetmeyeceğiz. Irkçılığın, ifade özgürlüğü gibi kavramların ardına saklanmasına, normalleştirilmesine, yaygınlaştırılmasına izin vermeyeceğiz."

Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde, bir yandan bölgesel ve uluslararası alanda istikrarlaştırıcı bir güç olarak faaliyet gösteren Türkiye'yi dünyada hak ettiği konuma getirmeye gayret edeceklerini, diğer yandan da adalet başta olmak üzere tüm değerlere bağlı kalacaklarını, bunları yaparken "Kim, ne der?" diye düşünmeyerek yalnızca millete hizmet etmeyi şiar edineceklerini belirtti.

Almanya'daki aşırı sağcı terör tehdidiyle samimi ve kararlı bir mücadele veren siyasetçilere, kamu görevlilerine, kanaat önderlerine, sanatçılara ve basın mensuplarına teşekkür eden Altun, Türkiye Cumhuriyeti'nin, ırkçılık sorununu ortadan kaldırmak isteyen söz konusu kesimlerin en büyük destekçisi ve doğal ortağı olduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Hafta sonu seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 28 60
2. Eyüpspor 27 53
3. Pendikspor 27 50
4. Rizespor 26 49
5. Sakaryaspor 27 49
6. Keçiörengücü 28 47
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Göztepe 27 41
10. Boluspor 27 41
11. Bandırmaspor 26 40
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 28 25
16. Altınordu 27 23
17. Gençlerbirliği 27 21
18. Denizlispor 28 17
19. Yeni Malatyaspor 28 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
banner23