Diyanetten "kefen yok" iddialarına cevap

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, AA muhabirine, depremin ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bölgeye intikal ettiğini söyledi.

Türkiye Diyanet Vakfı ve tüm illerden ekiplerin deprem bölgesine geldiğini anlatan İşliyen, ekiplerin arama kurtarma çalışmaları, acil yardım ve dini vecibeleri yerine getirmek üzere bölgede olduklarını ifade etti.

İşliyen, deprem bölgelerinde cenaze hizmetlerinin tüm hızıyla devam ettiğini dile getirerek, şunları aktardı:

"Cesetlerin deforme olma ihtimalinden dolayı çok hızlı hareket ediyoruz. Bir an önce yıkama, kefenleme, cenaze namazını kılma işlemlerini gerçekleştirme durumundayız. 'Kefen yok' diye zaman zaman özellikle sosyal medyaya yansıyor, doğru değil. Kefen fazlasıyla var. İstanbul'dan, Kayseri'den arkadaşlar var. Biraz önce bir arkadaşla karşılaştım bir tır kefeni yükleyip gelmiş. Bazen kefeni üzerinde olmayan görüntüler yansıyor bu yanıltıcı olmasın. Enkazın altından çıkan insanlar bunlar. Vücutları zarar görmüş, uzuvlarının bir kısmı kopmuş olabiliyor, battaniye sarılma, ceset torbasına koyma gibi zaruretler olabiliyor. Kardeşlerimiz şundan emin olsun, bütün dini vecibeler bu sıkışık zamanda olabildiğince hızlı bir şekilde hem yıkama, kefenleme ve defin işlemleri fevkalede süratli şekilde yapılmaya çalışılıyor."

Cenaze defnedildikten sonra duası da okunuyor

Uzunca kabirler açılmış görüntülerin ekrana yansıdığını anlatan İşliyen, şunları kaydetti:

"Bir yerde sanırım, kabirler insan gücüyle örtülmesi çok uzun zaman alacağı için iş makinelerinden istifa edilmiş ama bundan endişe edilmesin. Kıbleye doğru yatırılmış insanlar, dini vecibeleri yapılmış, namazları kılınmış hatta toplumda, Anadolu coğrafyasında önemli bir adet olan cenaze defnedildikten sonra başında okunan bir dua var, ona kadar hepsi yapılmaya çaba gösteriliyor. Bu işlemi de yereldeki arkadaşlarımıza takviye olmak üzere Türkiye'nin her yerinden Ardahan'dan tutun Edirne'ye kadar katkı sunmayan, destek olmayan, elini taşın altına koymayan hiçbir ilimiz, hocamız, görevlimiz yok. Takdire boynumuz kıldan ince, yapabileceğimiz bir şey yok ama biz acılarımızı dayanışma ve birbirimize yardımlaşmak suretiyle azaltabiliriz. Onun için de bütün arkadaşlarımız insan üstü bir güçle çalışıyor."