banner38

Büşra Kayıkçı: Mimarlık sanat yönümü besledi

Hem iç mimar hem ressam hem de piyanist olan Büşra Kayıkçı, istediği konservatuara ya da resim bölümüne gidememiş olsa da bugün bu alanlarla ilgili çalışmalar yapıyor.

Gündem 13.07.2019, 13:12 13.07.2019, 13:25
Büşra Kayıkçı: Mimarlık sanat yönümü besledi

1990 doğumlu olan Büşra Kayıkçı, istediği konservatuara ya da resim bölümüne gidememiş olsa da bugün bu alanlarla ilgili çalışmalara imza atıyor. Aynı zamanda iç mimar olarak mesleğini de sürdüren Kayıkçı’nın on parmağında on marifet var.

Star Gazetesi'nden Merve Yılmaz Oruç, kendisini atölyesinde ağırlayan Büşra  Kayıkçı ile bütün bu ilgi alanlarını konuştu.

İşte Merve Yılmaz Oruç'un bugünkü haberiinde yer alan o bölüm:

1990 doğumlu, Büşra Kayıkçı. Tek çocuk olduğu için ailesinin yönlendirmesi ile farklı alanlarda sanat eğitimi almış. “Annem tam bir anadolu kadını. Muhafazakar, klasik bir aileyiz. Yaşadığımız mahallenin etkisi her zaman üzerimizde oldu. Üsküdar’da otururken Feneryolu’na taşındık. Yaşadığımız bölgede ve okuduğum okullarda ney, tanbur çalınmıyor, Itri bilinmiyordu. Batı müziği; keman, gitar, piyano vardı. Sınıf arkadaşım vasıtasıyla baleye başladım. Ailem de her zaman destek verdi. Yeniliklere açıklardı” diyen Kayıkçı çevresinin de yönlendirmesi ile Batı müziğine başlamış. Babası elinde org ile gelmiş eve birgün. Daha sonra evlerinin yakınında bulunan Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne gitmiş. Annesi org sınıfına kaydettirmekten son anda vazgeçip piyano eğitimi için Klasik Batı Müziği sınıfına kaydettirmiş. Burada iki yıl eğitim aldığını belirten Kayıkçı, “9 yaşındaydım o zamanlar. Buradaki eğitimden sonra Devlet Konservatuarı’ndan mezun bir hocadan 7-8 yıl özel ders aldım. Meslek olarak görmedim. Keyif aldığım bir şeydi. Üniversiteye giderken konservatuar ve resim bölümü düşündüm ama ailem her klasik muhafazakar Türk ailesi gibi bu dalları hayatımı kazanacağım meslekler olarak görmedi. Şimdi bile yadırgıyorlar. Ben de sanattan çok uzaklaşmak istemediğim için mimarlık bölümünü seçtim.” diyor. Okuldan mezun olduktan sonra bir süre mesleğini icra ettiğini söyleyen Kayıkçı, atölye fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: “Kızım dünyaya gelince herşeye ara verdim. Bu dönemde Sulu Fikirler Atölyesi hesabımı açtım sosyal medyada. Yaptığım tablolar ilgi çekti. Çevremdeki insanlar eğitim vermemi istedi. Atölye fikri de öyle ortaya çıktı. Daha sonra piyanoyu da atölyeye getirdik. Muhafazakar piyano öğretmeni arayışı vardı. Çünkü bu alan daha çok seküler kesimin tekelindeydi. Ama burası aynı zamanda bir mimarlık ofisi.” 

Şu anda üç işi de aynı anda yürütüyor Büşra Kayıkçı ve bu durumdan oldukça memnun. Herşeye erken yaşta başladığını ve bu sanat dallarının kendisine yol arkadaşı olduğunu belirten Kayıkçı, “Ailem hep karşılarında olgun biri varmış gibi davrandı bana. Sanatla uğraşmak aslında bir ruh olgunluğu ve sabır ister. Bu yaşıma geldim hâlâ sıkılmak nedir bilmem. Çünkü elimin altında hep bir iş vardı. Bu yaşantı bana disiplinli olmayı öğretti.” diyor.  

Minimalist bir müzik anlayışım var 

Kayıkçı, kendi müziğini minimalist, neo-klasik müzik tarz olarak tanımlıyor. Minimalist tarzı sevdiğini anlatan Kayıkçı, “Minimalizm, sadeleşme zaten çağa hakim. Bu durum müziğide etkiledi. Tekrar eden melodiler ve daha az nota bu müziğin temel unsurları. Minimalist müziğin hedefi insanları  dinlendirmek. Barok ya da Rönesans döneminde daha çok zengin melodiler dinleniyordu. Şimdi ise daha dinlendirici müzik isteniyor. Parçayı çözümlemeye sizi itmeyecek şeyler popüler. Hayat çok hızlılaştı. Dolayısıyla zengin bir müzik arayışı yok.” Son zamanlarda bestelerde yapmaya başlayan Kayıkçı asıl amacının film ve dizi müziği yapmak olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Beste, kompozisyon eğitimi almadım. Ama armoni, solfej eğitimim var. Ayrıca mimarlık bölümü birçok disiplini içinde barındırıyor. Orası da benim sanat yönümü çok besledi. Mimarlıkta gördüğüm tasarım eğitimini ona aplika edebildim.” şeklinde konuşuyor.  

İleride film-dizi müziği yapmak istiyorum 

Kayıkçı’nın şu ana kadar bestelediği iki eseri var. Doğum ve Yol adlı parçaların nasıl ortaya çıktığını soruyorum Kayıkçı’ya: “Bir yıldır yazıyorum aslında. Piyano başında uzun doğaçlamalar yapıyorum. O doğaçlamaları kaydedip dinliyorum. İçinden hoşuma giden motifi seçip üzerinde çalışıyorum. Bazen de duygusal olarak dipte olduğum, yoğunlaştığım bir dönemin sonucunda ortaya mutlaka bir iş çıkıyor. Doğum adlı bestem böyle bir zamanda ortaya çıktı. Sabaha karşı besteledim bu eseri. Bir yıl önce hayatımın sancılı bir dönemiydi. Sürekli dertleştiğim biri geçirdiğim bu süreci doğum olarak nitelendirmişti. ‘Doğum olacak ve yeni bir hayat gelecek önüne’ derdi. Bunları düşünerek yaptığım bir beste idi. Bestenin girişinde gergin, sancılı bir kısım var. Bestenin sonunda da çocuğunuzu kucağınıza aldığınızda hissettiğiniz o rahatlama duygusunu verdim. Yol ise doğaçlama yaparken ortaya çıktı. Onu tamamlamam bir ay sürdü. Müziği dinleyince uzun bir yola benzettim. O yüzden Yol koydum adını. Şu anda üzerinde çalıştığım bestelerim var.” 

Kayıt yapmayı yeni yeni öğrendiğini belirten Kayıkçı’nın amacı eserlerini dijital müzik platformlarında yayınlamak. Öncelikli hayalinin dizi ve film müziği yapmak olduğunu dile getiren Kayıkçı, “Şu anda film müzikleri eğitimi alıyorum. Hatta TRT’de çekilecek bir belgeselin müziklerini yapmam için bir teklif geldi. Ancak daha net değil.” diyor. 

Tesettür, hayatımı olumlu yönde değiştirdi

Büşra Kayıkçı, üniversiteye devam ederken kendi isteği ile başörtüsü takmaya başlamış. Bu değişimden sonra hayatında farklılıklar olduğunu söyleyen Kayıkçı, “Tesettür düşüncem hiçbir zaman olmamıştı. Bir anda karar verdim. Sonrasında halim çok değişti. Sanatıma da yansıdı. Hatta piyanoyu eskiden daha agresif icra ettiğimi ancak şimdi daha sakin çaldığımı söylerler. Piyano çalıp başörtülü olmamı garip karşılayanlar oluyor ancak ben takılmıyorum bunlara. ‘Kilise enstrümanı seni buna kim yönlendirdi.’ gibi tepkiler alıyorum.” diyor. Başörtülü olmasının sanat eğitimini ve uğraşını çok etkilemediğini belirten Kayıkçı, “Eğitimim daha önce idi. Ama annem başörtülü olduğu için bazı baskılar yaşadım. İlk ve ortaokul çağında okulda benim gibi bir aileden gelen çocuk yoktu. Veli toplantısı olunca herkes annemin başörtülü olduğunu bilirdi. Ben de onun baskısını uzun zaman hissettim.” şeklinde konuşuyor. 

Resimlerimin içinde mimari var 

Resim yapmaya ilkokul zamanlarında öğretmenlerinin desteği ile başlayan Kayıkçı, bu anlamda gerçek eğitimini liseye giderken almış. 

“Mimar Sinan’dan mezun üç hocanın elinden geçtim. O zaman karakalem, pastel, yağlı boya eğitimleri aldım. En son sulu boya ve karakalemde karar kıldım. Malzemeleri her yere taşıyabiliyorum ve daha pratik. Aslında tekniği diğerlerine göre daha zordur.” diyen Kayıkçı, tamamıyla soyut çalışmalar yapmıyor. Çizmek istediği herşeyi detaylandırmadan soyut olarak resmettiğini belirten Kayıkçı, şu anda yetişkinler için sulu boyaya giriş atölyesi yapıyor. Daha önce karma sergilere katıldığını ancak kişisel bir sergi açma niyetinin olmadığını söyleyen genç sanatçı, sözlerine şöyle devam ediyor, “İstanbul’un semtlerini sulu boya ile çalışmak istiyorum. Ama klasik tarzda değil. İlistürasyonla birlikte mimariyi de işin içine katarak bir kitap baskısı yapmak istiyorum. Bu tarz kitaplar var. I am Milan, I am London gibi... Hatta bu amaçla Kuzguncuk sokaklarını resmettim. Sulu boya içinde de mimarlık var aslında. Çok figür odaklı, insan, hayvan odaklı çalışmıyorum. Sulu boya ile binaları çalışıyorum.” Okuldan mezun olduktan sonra bir süre çeşitli firmalarda çalışan ve şu anda da aktif olarak iç mimar olarak proje danışmanlığı yapan Kayıkçı, aynı zamanda çocuklara ve yetişkin kadınlara piyano dersleri veriyor. Çocukların mutlaka bir uğraşı olması gerektiğine değinen Kayıkçı, “Hayat inişli, çıkışlı. Kötü günlerde sarılacağınız mutlaka bir uğraşınız olmalı. Bunlar aynı zamanda terapi” diyor. 

Doğu’nun ezgilerini piyanoda çıkarmak zor  

Yaptığı çalışmaları sosyal medya üzerinden insanlarla paylaşan Kayıkçı, genelde güzel tepkiler aldığını söylüyor. “Tek başınıza müzik yaptığınız için ortaya ne çıktığını merak ediyorsunuz. İnsanlar dinlediğinde ne hissedecek, doğru yolda mıyım, değil miyim onları ölçmek için paylaşım yapıyorum” diyen Kayıkçı, rock müzikleri coverlamaktan çok hoşlandığını belirtiyor. Chopin’in hayatında önemli bir yeri olduğuna değinen Kayıkçı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Chopin, romantik dönem bestecisi. Kendime daha yakın hissediyorum. Bach ve Beethoven’ı da seviyorum. Yenilerden ise İtalyan besteci Ludovico Einaudi’yi takip ediyorum. Biz bu konuda çok gelişmiş değiliz. Avrupa’da bu alanda beste yapan birçok genç var. Minimalist müziğin öncülerinden Philip Glass’ı kendime örnek alıyorum. O mesela Doğu-Batı sentezi yapan biri. Geçmişte önemli bestecilerimiz var elbette. Adnan Saygun’un Horon adlı eserini çok seviyorum. Piyano sadece Batı müziğine ait değil. Günümüz sanatçılarından Fazıl Say ile Tuluyhan Uğurlu’yu dinliyorum. Yeri geliyor Türk sanat ve halk müziği de dinliyorum. Babam sevdiği için lise çağlarında piyanoda Türk Sanat Müziği çalardım. Bence her enstrüman kendi fıtratında güzel. Doğu ezgilerini piyanoda çıkarmak zor. Çok geniş bir ses aralığı var. Piyanoda her sesi bulamıyorsunuz. ” 

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Seçimi kaybedenler istifa etmeli mi?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 82
2. Fenerbahçe 34 77
3. Beşiktaş 35 77
4. A.Demirspor 35 66
5. Başakşehir 35 59
6. Trabzonspor 35 57
7. Konyaspor 35 50
8. Karagümrük 35 48
9. Kayserispor 35 46
10. Kasımpaşa 35 43
11. Ankaragücü 35 42
12. Antalyaspor 35 41
13. Alanyaspor 36 41
14. Sivasspor 35 40
15. İstanbulspor 35 38
16. Giresunspor 35 37
17. Ümraniye 35 30
18. Gaziantep FK 35 25
19. Hatayspor 35 23
Takımlar O P
1. Samsunspor 36 78
2. Rizespor 36 68
3. Pendikspor 36 67
4. Bodrumspor 36 62
5. Sakaryaspor 36 62
6. Eyüpspor 36 62
7. Göztepe 36 60
8. Manisa FK 36 56
9. Keçiörengücü 36 56
10. Bandırmaspor 36 55
11. Boluspor 36 52
12. Altay 36 40
13. Erzurumspor 36 39
14. Tuzlaspor 36 38
15. Gençlerbirliği 36 38
16. Altınordu 36 35
17. Adanaspor 36 25
18. Denizlispor 36 23
19. Yeni Malatyaspor 36 16
Takımlar O P
1. M.City 38 89
2. Arsenal 38 84
3. M. United 38 75
4. Newcastle 38 71
5. Liverpool 38 67
6. Brighton 38 62
7. Aston Villa 38 61
8. Tottenham 38 60
9. Brentford 38 59
10. Fulham 38 52
11. Crystal Palace 38 45
12. Chelsea 38 44
13. Wolves 38 41
14. West Ham United 38 40
15. Bournemouth 38 39
16. Nottingham Forest 38 38
17. Everton 38 36
18. Leicester City 38 34
19. Leeds United 38 31
20. Southampton 38 25
Takımlar O P
1. Barcelona 37 88
2. Real Madrid 37 77
3. Atletico Madrid 37 76
4. Real Sociedad 37 68
5. Villarreal 37 63
6. Real Betis 37 59
7. Osasuna 37 50
8. Athletic Bilbao 37 50
9. Girona 37 49
10. Rayo Vallecano 37 49
11. Sevilla 37 49
12. Mallorca 37 47
13. Cadiz 37 41
14. Getafe 37 41
15. Valencia 37 41
16. Almeria 37 40
17. Celta Vigo 37 40
18. Real Valladolid 37 39
19. Espanyol 37 36
20. Elche 37 24
banner23