banner38

Boğaziçi Film Festivali'ne bir de böyle bakın: İçi film dışı siyaset!

Sinemanın ülke gündemine girmesi hep krizlerle oluyor. Boğaziçi Film Festivali ödül töreninde yaşananlar günlerce konuşuldu. Sinema sayfası günümüz gelene kadar ortam biraz sakinleşti. Ancak tam da şimdi söylenmesi gerekenler var.

Gündem 06.11.2022, 09:44
Boğaziçi Film Festivali'ne bir de böyle bakın: İçi film dışı siyaset!

Boğaziçi Film Festivali ödül töreninde yaşananlar çok konuşuldu. Tam sinema sayfasını teslim ettiğimiz günün gecesi yaşandığından bu sayfada değerlendirme için biraz beklemek durumunda kaldık. İyi de oldu. İlk 2-3 gün birbirini takip eden gelişmeler yaşandı. Açıklamalar, istifalar, paydaşlık bitirmeler, ziyaretler, tepkiler, vs…

Sinema camiası yakın zamana kadar böyle hareketli bir dönem yaşamadı. Sektörün bütün bileşenleri olaya karşı pozisyon aldı. Kurumsal tavırlar, şahsi açıklamalar birbirini izledi. Neticede, baştan aşağı tartışılması gereken ve günlerdir de ele alınan bir manzara çıktı karşımıza.

Günlerdir konuyu görünen yüzü ile değerlendirmeyen kalmadı. Burak Haktanır’ın, Özcan Alper’in kürsüdeki konuşmasına karşı haklı tepkisi de Alper ile Selcen Ergun’un garip konuşmaları da derinlemesine incelenebilir. Fekat Haktanır’ın tepkisinin doğru olduğunu söyledikten sonra bir başka açıdan yaşananlara bakmak gerektiği kanaatindeyim.

FESTİVALLER POLİTİKASIZ OLMADI!

Öncelikle bir film festivali dünyanın her yerinde politik söylemlerin kürsüde kendini gösterdiği alanlar olabiliyor. Oscar’da Rusya’nın Ukrayna işgali, Cannes’da Kobani olayları neden gündeme geliyorsa, Türkiye’deki festivallerde de politik meselelerin konuşulması artık doğal. Ancak ülkemizde film festivalleri artık sinemadan çok iktidara ‘çakma’ vesilesi olarak görülüyor. Neredeyse kimse kürsüde filmleri konuşmuyor. İktidarı destekleyen sanatçıları politik angajmanla suçlayanların bu denli politik olmalarındaki çelişki kimsenin umurunda değil.

Kürsüden söylenene kürsüden cevap vermek gibi bir durum ise neredeyse hiç yaşanmıyor. Burak Haktanır’ın tepkisinin bu denli ses getirmesinin sebebi bu. Bugüne kadar yapılan açıklamalara kimse ses etmedi. Bir ses çıkınca da kıyamet koptu.

SES KÜRSÜDE, TEPKİ DE KÜRSÜDE OLMALI

Iskalanan noktalardan biri, Özcan Alper’e kürsüden cevap veren olmamasıydı. Çünkü kürsüye çıkıp konuşanların çoğu da aynı fikirdeydi. Ödül alan filmlerin yönetmeni, oyuncusu ya da başka görevlisi kürsüden bu konulara tepki göstermedi. Zaten sıralamaya göre gösteremezdi. Çünkü Özcan Alper malum konuşmasını sona sakladı. Sondan bir önceki ödülü alınca kendisinden sonra kürsüye çıkacak sadece bir kişi kalıyordu ve o kişi olayı daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

Söz konusu manzaranın çözümü, kürsüden yapılan açıklamaya kürsüden cevap verecek sinemacılar bulunmasıdır. Senarist, yönetmen ve yapımcılar olmasıdır. Bunu dert edinenlerin, böyle düşünen sinemacıların önünü açması, desteklemesi gerekir. Her siyasi irade (iktidar ya da muhalefet fark etmez) kendine yakın olan sanatkarlarla sıkı ilişkiye girebilir ve destekleyebilir. AK Parti iktidarının bu noktada kültür politikası ve sinema destek meselesini gözden geçirmesi, özeleştiri yapması gerekir. Zira AK Parti döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sinema destekleri artmış olsa da yeterli değil. Sinema biletinden kesilen verginin bir kısmı filmlere destek olarak gidiyor. Halbuki bire beş katarak desteğin çoğaltılması gerekir.

“ERİL DİL”DEN BETERİ!

Boğaziçi Film Festivali ödül gecesinde dikkatten kaçan ve biz sinemacılar açısından garabet olan başka bir mesele daha vardı.

En iyi film ödülünü alan Kar ve Ayı’nın yönetmeni Selcen Ergun, kürsüye her çıkışında kadın hassasiyeti ile film hazırladıklarını söyledi. Bunda bir beis yok. Fekat Ergun, kurgu ödülünde de senaryo ödülünde de “Çok alışılmadık bir tarz yaptık, oyun oynadık, jüri de anladı. Anlamasaydı ödül vermezdi” gibi açıklamalar yaptı. Yani jürinin doğru kararını takdir etti. Ödülü hak etmek değil de ödülü vereni, bu zor şeyi başardığı için sürekli takdir etmek nasıl bir ruh halidir anlayamadık. Zaten “eril dil” garipliği de bunun devamıydı. Bir yönetmenin ödül verenleri taltif etmesi, bunu da “Bizi anladınız” şeklinde yapması utanç vericiydi.

Gördüğünüz üzere filmlerin iyiliğini ya da kötülüğünü konuşamıyoruz. En temel sorunumuz bu… Her şeyi karşılıklı konuşabilmek, filmleri değerlendirebilmek lazım. Ama konuşmak dediğimiz şey siyasi şova ya da yalana dönmemeli. Ve adil olmak gerek. Kendini solda gören sanatçılar siyasi şov hakkına sahipken, iktidarı destekleyen sanatçı olduğunda yandaşlıkla itham etmek ve sahneye layık görmemek kabul edilebilir değil. Adil olun! Herkes adil olsun. Kendi yaptığınızı başkası yaptığında sorun etmek, içinizdeki soruna işaret eder.

Son olarak…

Yaşananlar sinema camiasındaki kırılmaları daha da netleştirecektir. Her iki tarafın da uçlarında yaşayanlar herkesten uçta tavır bekleyecektir. Oysa doğru bildiğinden taviz vermeden daha az kırarak yol alabiliriz. Boğaziçi Film Festivali’nin kan kaybetmesi kimsenin faydasına olmaz. Aynı şekilde festivallerin sayısının çoğalması ve yapılarının sağlamlaşması gerekir.

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Hafta sonu seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
banner23