banner38

Ali Değermenci: "Kuran Yolu" mu dinlerarası diyalogu meşrulaştırmak mı?

“İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar”ı anlatmaya devam ediyoruz. Serideki son iki yazımızda, Diyanet’in 1998 yılındaki II. Din Şûrasıyla, bir Vatikan projesi olup Hıristiyanlığı yaymayı gaye edinen dinlerarası diyalogu faaliyet kapsamına almasından ve hemen akabinde de Urfa ve Mardin’de yapılan, itikadî fecaatlerle dolu iki dinlerarası diyalog toplantısından bahsetmiştik.

Gündem 01.01.2023, 16:06 01.01.2023, 16:47
Ali Değermenci: "Kuran Yolu" mu dinlerarası diyalogu meşrulaştırmak mı?

“İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar”ı anlatmaya devam ediyoruz.

Serideki son iki yazımızda, Diyanet’in 1998 yılındaki II. Din Şûrasıyla, bir Vatikan projesi olup Hıristiyanlığı yaymayı gaye edinen dinlerarası diyalogu faaliyet kapsamına almasından ve hemen akabinde de Urfa ve Mardin’de yapılan, itikadî fecaatlerle dolu iki dinlerarası diyalog toplantısından bahsetmiştik.

Bu yazımızda yine dinlerarası diyalog damgalı, “Diyanet’in Tefsiri” sayılan “Kuran Yolu” adlı -sözde- tefsiri konu edineceğiz.

Evet, Diyanet’in dinlerarası diyalogculuğunun belki de en önemli belgesi, büyük paralar harcanarak hazırlanan Kuran Yolu Tefsiridir.

Tefsir ilmi kriterlerine hiçbir şekilde uymayan bu kitap, Hayreddin Karaman başkanlığındaki dört kişilik bir heyete hazırlatılmıştır.

Üzerinde hem kendi çalışmış, hem de yapılan diğer çalışmaları titizlikle incelemiş bir kardeşiniz olarak çok açık söylüyorum ki, bu kitabın muhtevasında, F. Gülen’in dinlerarası diyalogculuğunu çağrıştıran pek çok misal bulmak mümkündür. Bunu anlamak için Bakara: 62, Maide: 69; Âl-i İmran: 64. ayetlerin -özellikle ilk baskıdaki- izahlarına bakmak yeterlidir. Tepkiler üzerine sonraki baskılarda bazı ifadeler kısmen yumuşatılmıştır.  Bu müdahale bile yapılan yanlışın vahametini ortaya koymaya kâfidir.

Aşağıdaki bilgileri Ali Eren Hocamızın “Diyanet’in “Kur’ân Yolu” Tefsirli Mealinde Skandallar!” adlı makalesinden aldık. Okuyucularımıza bu makaleyi mutlaka tetkik etmelerini tavsiye ederiz.

Evet, bu tefsiri birkaç maddede şöyle tanıtmak mümkündür:

- Tefsiri yazan heyetteki dört profesörden hiçbirinin alanı tefsir değildir.

- Tefsiri yazanlara 300.000 Dolar gibi büyük bir ücret ödenmiştir.

- Diyanet İşleri Başkanlığı, böyle bir tefsir hazırlatmaya 1998 senesinde, yani 28 Şubat hadisesinin cereyan ettiği 1997’nin hemen akabinde karar vermiştir.

- 2003 yılında çıkan ve kısa zamanda tükenen ilk baskısında mut’a nikâhına bile cevaz verilmektedir.

Ehl-i kitap hakkındaki ayetler saptırılarak, onların da cennete gideceği şeklinde mesajlar verilmekte, ayetler bağlamından çıkarılarak buna delil gösterilmektedir.

- Dinde tahrifatçılıkları açık ve “tescilli mason” olduklarını da bilinen C. Afgani, M. Abduh, R. Rıza gibi isimlerden, “İslâm âlimi” diyerek alıntılar yapılmaktadır.

- Keza muharref Tevrat ve İncil’den “ek bilgi vermek maksadıyla” denilerek sık sık alıntılar yapılmakta ya da bu muharref kitaplara atıfta bulunulmaktadır.1]

İlahiyatçı, hukukçu ve tefsir uzmanı Ahmet Tekin Hoca, tefsir adı taşıyan bu kitap üzerine etraflı bir çalışma yapmış bulunmaktadır. Yazımızın bundan sonraki kısmında bu çalışmadan istifade edeceğiz.

1- Kuran Yolu Tefsirinde Hâkim Ana Fikir Dinlerarası Diyalogdur

“…2000’li yılların ilk senelerinde de Prof. Dr. Hayreddin Karaman ve arkadaşları, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı adına hazırladıkları tefsir ile diyaloga destek verdiler. İlgili ilgisiz birçok ayete diyalog ayeti dediler. Hiç ilgisi olmayan bir ayetin tefsirinde sözü döndürüp dolaştırıp Vatikan’ın diyalog kararına getirdiler. Ehl-i kitabı iltizamları müseccel bir kısım Türk düşmanı sözüm ona müfessirlerin görüşlerini öne çıkararak, İslâm iman esaslarını ikiye üçe indirdiler. Ehl-i kitaba, Yahudiliğe, Hıristiyanlığa meşruiyet verdiler. Prof. Dr. Süleyman Ateş bunları “Benim söylediklerime 30 yıl sonra geldiler” beyanıyla karşıladı. Üç defa T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunda incelenip onaylanarak yayın hayatına geçtiğini ifade ettikleri bu tefsirlerinde Prof. Dr. Karaman ve arkadaşları, Kur’ân’ın bazı ayetlerindeki manaları daraltarak, bazı ayetlerindeki manaları genişleterek diyaloga ve diyalogculara hizmet ettiler[2]

2- Tefsire Damgasını Vurduğu Halde Adı Zikredilmeyen Şahıslar

“Sayfa XLIV’te kitabınızın vitrininde Şevkânî’nin FethulkadiriniSüleyman Ateş’in Yüce Kur’ânın Çağdaş Tefsirini, Muhammed Esed’in Kur’ân Mesajını vermiş, elhak tefsirinizin her sayfasında da yeterinden fazla kullanmışsınız. Ancak bu zatların tefsirlerindeki fikirler kadar fikirlerini kullandığınız Muhammed Abduh’u, Reşit Rıza’nın Tefsirü’l –Menarını, Kitab-ı Mukaddesi ve Fethullah Gülen’i burada zikretmemişsiniz. Hatta Kitab-ı Mukaddesle Fethullah Gülen’i 5. cildin sonundaki bibliyografyada da zikretmemişsiniz. Bunları ortaya koymamızın sebebi Kur’ân Yolu Tefsirine bu altı zat ile birlikte Kitab-ı Mukaddesin damgasını vurduğunu görmemizdir…” [3]

3- Ehl-i Sünnet Dışı Görüşlerle Kafaları Karıştırma

Ahmet Tekin Hoca, ilgili çalışmasında, tefsir adı altındaki bu kitapta ehl-i sünnet dışı görüşlere yer verilerek Müslümanların kafalarının karıştırıldığını da söylüyor:

“…Önsözde orta seviyede kültürlü bir Müslüman esas alınarak bu tefsirin yazıldığı belirtildiği halde ehlisünnet dışı mezheplerin görüşlerine yer verilerek, koydukları sınırı da çiğnemiş müellifler. Ehl-i sünnet dışı mezheplerin görüşleri orta seviyede kültürlü bir Müslümanın kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz…” [4]

4- “Hak” Kelimesinin Saptırılarak Kuran’ın İçinin Boşaltılması

“…Kur’ân-ı Kerim’de geçen “hak” kelimesi tamamen M. Esed’in Kur’ân Mesajındaki tercihleri dikkate alınarak manalandırılmış. Kur’ân dili sekülerleştirilerek, bozularak Kur’ân adeta bir din kitabı olmaktan çıkarılmış. Hak kelimesi onlarca mana ile karşılanabilecekken “gerçek” şeklindeki karşılığına takılı kalınarak İslâm ıstılahları geri itilmiş ve Kur’ân ne dediği anlaşılmaz bir kitap haline getirilmiş. “Allah” yerine “gerçek”“din” yerine “gerçek”, “hak kitap” yerine “gerçek”, “hak düzen” yerine “gerçek”, “hesaplı düzen” yerine “gerçek”, “adalet” yerine “gerçek”, “gerekçeli” yerine “gerçek” kelimesi kullanılarak Kur’ân’ın içi boşaltılmış. Kur’ân’daki kelimelerin çok yönlü anlaşılması gerektiği adeta fiilen inkâr edilmiş…” [5]

5- Muharref Kitapları Meşru Kaynak Alarak Ehl-i Kitabı Temize Çıkarma Savunması

Ahmet Tekin Hocanın çok önemli bir tespiti de şudur:

“…Kitab-ı Mukaddese yapılan atıflarla Müslümanın kafasını karıştırma, ehl-i kitabı ibra etme zihniyetiyle hareket edildiği intibaı veriliyor. Hele de ehl-i kitabı ibra etmeye çalışan Müslüman marjinallere fazlaca yer verilmesi bu görüşü teyit ediyor. Halis bir niyetle Kur’ân tefsiri yazmaktan çok, ehl-i kitabı temize çıkarma savunması yapıldığı anlaşılıyor. Süleyman Ateş’in bu tefsir dolayısıyla “Benim söylediklerime 30 yıl sonra geldiler” beyanı da bu anlayışı destekliyor. Bu ülkenin laikleri bile Kur’ân Yolu tefsirini yazanların açtığı yara kadar İslâm’ı yaralamadılar. Yaralayamazlardı da. Çünkü millet İslâmi konuda onlara tepki duyuyordu. Bu millet sizleri ise başının üstünde tutuyor. Siz ve Din İşleri Yüksek Kurulu, halkımız nezdindeki itibarınızla yanlışınızı doğru saydıracak bir kabul edilebilirliğe sahipsiniz. Süleyman Ateş’in dinde, Kur’ân’da açtığı yarayı kalıcı hale getirmenizden, yeteri kadar parçalı olan bu Müslüman milleti daha da parçalamanızdan endişe duyuyorum...” [6]

Kuran Yolu Tefsirini anlatmak için bu satırlar fazlasıyla yeterlidir.

Tefsir adı altındaki bu çalışmanın gayr-i ilmîliği, tefsir ilminin ölçülerinden uzaklığı bir yana, İslam’ın istikamet çizgisini ihlal ederek tevhid akaidine nasıl zarar verdiği, muharref din mensuplarını aklama gayretkeşliği ortadadır.

Kitaba şöyle bir göz atanlar, M. Esed’in “Kuran Mesajı”na, M. Abduh ve R. Rıza’nın “Menar Tefsiri”ne ne kadar çok benzediğini anlamakta güçlük çekmeyeceklerdir.

Bu durum, II. Din Şûrasıyla Vatikan’ın dinlerarası diyalog projesini faaliyet kapsamına alan Diyanet’in, nasıl bir istikamet sapmasına uğradığını göstermesi açısından ibretliktir.

Biz yazılarımızda tahrifatçıları gündem ederken, itikadî ölçüyü koruyan adres olarak Diyanet’i göstermeyi ne kadar çok isterdik. Fakat heyhat! Ölçüyü ikame etmek bir yana, Diyanet bizzat kendisi tahrifatlara imza atıyor.

İnsanımızı tevhid inancına aykırı bir istikamete sevk etmeye kimsenin hakkı yoktur. Diyanet, kuruluş kanununda kendine verilen yasal görevi ihlal ederek, Hıristiyanlığı yayma misyonu demek olan dinlerarası diyaloga kapılmıştır.

Bir evvelki yazımızda da ifade ettik: Biz Diyanet derken elbette ki milletimizin dinî hizmet ihtiyacına cevap veren güzide bir kadroyu toptan aynı kefeye koymuyoruz. Bu kurumun kendine verdiği yetkiyi kötüye kullanarak İslam’ın içinin boşaltılması anlamına gelecek icraatlara imza atanlar kimler ise, sorumluluk onlardadır. Ama şu da var ki, Diyanet’in dinlerarası diyalog hezeyanına evet diyen yahut bu itikadî felaket karşısında susan da, bir şekilde mesuliyete ortak olmaktadır.

Üzülerek ifade ediyoruz: Geçmiş yüzyılın başından beri “İslam’ı İmha Yolunda Döşenen Taşlar”ı kronolojik bir sıra ile ele alırken Diyanet’in “tefsir” adı taşıyan hezeyanlarla dolu bu kitabını da zikretmeye mecbur kaldık.

Hayreddin Karaman başta olmak üzere bu tefsir yazarları Allah indinde sorumlu oldukları gibi, milletin bağrında açtıkları yara sebebiyle tarih ve millet önünde de sorumludurlar. Bu milletin dinî ve milli bütünlüğüne verdikleri zararın vebalinin altından nasıl kalkacaklarını düşünmeleri gerekir. Eğer gerçekten bir pişmanlık duyuyorlarsa, telafi yolunda çok şeyler yapabileceklerini de kendilerine hatırlatırız.

Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurur:

“Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır…” (Âl-i İmran: 19.)

“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran: 85.)

Bu iki ayetin tarif ettiği istikamet doğrultusunda, bu meselede sorumluluğu olanların -hususen de Diyanet’in- imza attıkları bu büyük yanlıştan dönmelerini istiyor ve bekliyoruz.

[1] Ayrıntılı bilgi için Ali Eren’in “Diyanet’in “Kur’ân Yolu” Tefsirli Mealinde Skandallar!” adlı yazısına bakılabilir. Yazıya şuradan ulaşılabilir:

https://kundun55.com/diyanetin-Kur’ân-yolu-tefsirli-mealinde-skandallar/

https://kundun55.com/diyanetin-Kur’ân-yolu-tefsirli-mealinde-skandallar/

[2] Ahmet Tekin, Diyalogculara Kur’ân Dersi, s: 15-16.

[3] Ahmet Tekin, Kur’ân Yolunda Kalem Oynatanlar, s: 24.

[4] Ahmet Tekin, Kur’ân Yolunda Kalem Oynatanlar, s: 45.

[5] Ahmet Tekin, Kur’ân Yolunda Kalem Oynatanlar, s: 44.

[6] Ahmet Tekin, Kur’ân Yolunda Kalem Oynatanlar, s: 44-45.

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Hafta sonu seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 28 60
2. Eyüpspor 27 53
3. Rizespor 27 52
4. Pendikspor 27 50
5. Sakaryaspor 27 49
6. Keçiörengücü 28 47
7. Bodrumspor 28 45
8. Manisa FK 27 42
9. Göztepe 27 41
10. Boluspor 27 41
11. Bandırmaspor 27 40
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 28 25
16. Altınordu 27 23
17. Gençlerbirliği 27 21
18. Denizlispor 28 17
19. Yeni Malatyaspor 28 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
banner23