"Kalpten haya duygusu kaldırılırsa"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Fatma Çetin, "Kalpten Haya Duygusu Kaldırılırsa" başlığıyla yaptığı analizle geçmişten ve günümüzden örnekler vererek “özgürleşme” söyleminin hayâ kavramıyla savaştığını ortaya koyuyor.

Dr. Fatma Çetin'in analizi şöyle:
“Hayâ” yani utanma duygusuna sahip olmak, bir insanlık mertebesidir. Utanıyorum, o halde insanım! Utanmazsan dilediğini yap!
Batı toplumlarında rönesans/kiliseden kopuş sonrası süreçte yaşanan değişikliklere işaret eden kimi araştırmacılar, bizim ahir zaman olarak adlandırdığımız “postmodern” dönemde açık-saçıklığın, zinanın, her türlü hayâsızlığın ve özellikle fahişeliğin yaygınlaştığını ifade ederler. Üstelik dünya tarihinde şimdiye kadar hiçbir zaman diliminde görünmeyen en ahlaksız davranışların artık kimseye rezalet gibi gelmediğini ve her türlü rezaletin göz önünde, açıktan yapılmaya başlandığına da işaret ederler. Hatta bütün bu rezilliklerin sadece açıktan yapılması değil, bir de bunların insanlar tarafından muazzam bir gönül rahatlığıyla karşılanmasının gerçekten esef verici bir hal aldığını; şu aşamada ise hayâsızlığın kurumlar eliyle teşvik edilme sürecinde olduğunu, bu haliyle de artık gayrimüslim Batı toplumunun resmî kültürüyle bütünleşmiş olduğunu söylerler.[1]
Özgürleşme söylemiyle harekete geçirilen kısırdöngüde, beden, kadın ve cinsellik başarılı bir şekilde sömürülür. Ahlakî ve ahlak dışı olanı belirleyen modadır. Cinselliğin açıktan yapılmasına engel olacak, utanma, edep ya da suçluluk duyguları kalmamıştır. Bunlar resmî kurallar ve yasaklarla yavaş yavaş yok edilmiştir. Dinî bakımdan da aşırı bir hoşgörü zorunlu kılınır. Her şey bu hoşgörüyü kışkırtır ve cesaretlendirir. Sapkınlıklar bile bu hoşgörüyle serbestçe gerçekleşir. Çünkü cinsellik, bireysel bir çıkar düşkünlüğü haline gelmiştir. Zamanımızda yalnızca abartılı cinsellik göze batar ki bunun da sınırlarını belirleyebilecek bir otorite mevcut değildir.[2]
Günlük hayatta şahit olduklarımızdan yola çıkarak, gayrimüslimlerin yaşadıkları bu değişimin aynısının şehrimizde, mahallemizde, sokağımızda, komşumuzda, evimizde yaşandığına şahit olmanın şaşkınlığı içindeyiz.
Yaşanan bu şaşkınlığın ilkini Oral Çalışlar’ın 27 Haziran 2008’de Radikal gazetesinde “Bir Kadın Galata Köprüsü’nde Balık Tutunca…” başlığıyla yayınlanan bir yazıyla örneklendirmeyi uygun gördük. Oral Çalışlar bu yazısında, o tarihlerde Galata Köprüsü’nde balık avlamak isteyen ama güvenlik güçlerinin sırf ‘kadın’ yani sadece ‘kadın’ olduğu için kendisine engel olduklarını iddia ettiği bir olay üzerinden Türkiye’de kadınların özgür olmadıklarını belirtir. Toplumdaki bu baskının İslam Dininden kaynaklandığını yazar. Ona göre Cumhuriyet kanunları ‘şeriat’, ‘gericilik’, ‘dini bağnazlık’ gibi tehlikelere karşı halkı korumak için vardır ama pratikte böyle olmamaktadır. Çalışlar ‘erkek egemen söylemi’ kavramın kullanır ve yazısını, kadınların toplumsal hayattan dışlandıkları iddiasıyla sonlandırır.[1] Deniz Kandiyoti Çalışlar’ın üslubuyla bu konuyu yabancı basına taşıyan akademisyen olur.
Konunun polise ve ardından yargıya taşınmasında etkili olan özel güvenlikçi Gökhan Gülbahar'ın soruşturma kapsamında verdiği ifadede Gülcan Köse'nin üzerindeki kıyafeti sebebiyle çevrede çok dikkat çektiğini, diğer taraftan balık tutar gibi yaparak vatandaşları başına topladığını söyler. Kendilerinin ise şikâyet üzere diğer güvenlikçi arkadaşıyla kadının yanına giderek, köprüyü terk etmesini istediklerini, Gülcan Köse’nin ise kendisinin polis olduğunu söyleyerek bağırmaya başlaması sebebiyle polisi çağırmak zorunda kaldıklarını ifade eder.[2]
Davayı inceleyen mahkeme, ‘köprüye balık tutmak için giden kadının, çevreden gelip geçenleri rahatsız edecek ve cinsel organını teşhir edecek şekilde kıyafetler giydiği’ gerekçesiyle karara bağlar.[3]
Her ne kadar ceza ertelense de feministler ve kadın örgütlerinin organize ettiği bir grup kadın, yine bir grup basın mensubunun eşliğinde, kararı protesto için Galata Köprüsü’ne giderler. Kadınlar ne giyeceklerine kendileri karar verebilir mi? Kadınlar Galata Köprüsü’nde istedikleri gibi gezebilir mi? Kadınların hareket özgürlüğü var mıdır? pankartlarıyla basın açıklamasını yaparlar.
Bir diğer örneği Etiler’deki meşhur bir lokantada uygunsuz hareket eden müşterilerin, mekân sahibi ve garsonları tarafından “mekânımızın belli bir duruşu var, öpüşemezsiniz, müşteriler rahatsız oluyor” şeklindeki uyarılarına karşı gösterilen tepkilerdir. Bu olayı köşelerine taşıyan bazı gazeteciler: “Ahlak ve kişinin limiti kişiseldir. Başkaları değil, kişinin kendisi belirler.
Orada olan ahlaksızlık neydi diye sorarsanız, âşık olan iki kişinin özel anlarını dikizleyerek bu şekilde bir olay çıkartmaktır diye yanıtlarız!” (Onur Baştürk, Hürriyet, Ekim 23, 2013 10:54). Burada mekân sahibinin tepkisinin, müşteri kaybetmek çekincesi şeklinde olduğu söylenebilir. Yoksa İslam’ın emrettiği hayâ duygusuna muhalefeti önlemek değildir.
Buna benzer bir hadisede kafede uygunsuz hareketleri dolayısıyla garsonlar tarafından uyarılan müşteriler, garsonların bu hareketini “rezalet” ve “terbiyesizlik” olarak nitelendiriyorlar. Sosyal mecrada da kadın örgütleri ve feministler: “istediğimiz yerde, istediğimiz kişiyle el ele tutuşuruz, istediğimiz yakınlıkta dururuz, siz bizim hayatlarımıza karışamazsınız” şeklinde açıklamalarda bulundular. (2:22 PM · Mar 15, 2022·Twitter).
Okulların 19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili olarak Merve Çakır Gök adındaki bir velinin 9 yaşındaki kızına devlet okulundaki öğretmenleri tarafından törende verilen kıyafetlere adeta isyan etti. Veliye göre: “Pedofilinin türlü sapkınlığın kol gezdiği bir dönemde el kadar yavruları affınıza sığınıyorum fahişe gibi giydirmenin kabul edilebilir bir yanı yoktur”. (11:22 PM · May 17, 2022·Twitter) Bu defa Twitter’da örgütlenen feministler ve kadın örgütleri velinin “fahişe” kıyafeti benzetmesinde haksız olduğunu, kişilerin ne giyeceğine kimsenin karışamayacağını, her göbeği açık ya da bir karış etek giyenin “fahişe” olarak nitelenemeyeceğine benzer söylem geliştirdiler. Bu açıklama, veli tarafından kabul gördü. Fahişe kelimesini geri çekti. (12:33 PM · May 18, 2022·Twitter) Burada olay, İslam’ın emrettiği hayâ duygusundan hareketten ziyade, kişinin zihnindeki ahlak sınırlarını aşmak şeklinde anlaşılabilir.
Bütün bu örneklerde “özgürleşme” söyleminin hayâ kavramıyla savaştığı görülmektedir. Diğer taraftan, bu hareketlere dinî bakımdan da aşırı bir şekilde hoşgörülü davranılması gerektiğine dair baskı açıkça görülmektedir. Bu hoşgörü ya da görmemezlik durumunun ahlaksızlığı her şekilde daha da kışkırttığı ve cesaretlendirdiği, sapkınlıkların bile bu hoşgörüyle serbestçe hareket ettikleri bilinmektedir. Bu hoşgörü halkası kırıldığında bu sapıklıklar durmaktadır. Nitekim Beyazıt ve çevresinde düzenlenmesi planlanan etkinlikler, buna hoşgörüyle bakmayan çoğunluğun tepkileri üzerine iptal edildi. ( 3:07 PM · Jun 17, 2022·Twitter)
Yine ifade edildiği üzere bu konuda diğer bir husus da “hayâsız” davranışa kimin, hangi ölçüyle karar vereceğidir. Nitekim burada aldığımız örneklerden farklı olarak Bebek sahilinde gerçekleşen sapkınlık, çoğu feminist ve kadın örgütleri tarafından kınandı. Kimi medya kanalları Bebek’in 50 sene evvel ne kadar nezih bir yer olduğunu ispat etmeye çalıştı. Çünkü bu olay, o bölgenin rantının düşmesine sebep olabilirdi. Yoksa olayın ahlaksızlık boyutu endişe konusu değildi.
Dikkat edilirse şimdilerde haziran ayında yapılmak istenen gösteriler, hayâsızlığın siyasete taşınarak “kurumsal” manada yaygınlık kazandırma çabasıdır. Eğer bu çirkinlik hoşgörüyle karşılanırsa, bunun devamı bazı Batı ülkelerinde olduğu gibi siyasi yapılanma evresine geçecektir.
[1] Fredric Jameson (Nuri Plimer), “Postmodernizm Ya Da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı”, YKY, s. 63.
[2] Jean Baudrillard, Tüketim Toplumu (Nilgün Tutal-Ferda Keskin), Ayrıntı, İstanbul 2020, s. 176-186.
[3] Oral Çalışlar, “Bir kadın Galata Köprüsünde balık tutunca...” Radikal Gazetesi, Türkiye sayfası, 27/06/2008.
[4] Galata Köprüsü'ndeki kadına dekolte cezası, Hürriyet gündem sayfası, Ağustos 28, 2007, 20:42.
[5] bkz. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=29214

Yerli veya yabancı aşılardan hangisini kullanmayı tercih ederdiniz?
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 22 | 54 |
2. Fenerbahçe | 21 | 45 |
3. Başakşehir | 21 | 40 |
4. Beşiktaş | 21 | 39 |
5. A.Demirspor | 21 | 38 |
6. Trabzonspor | 22 | 38 |
7. Kayserispor | 21 | 32 |
8. Konyaspor | 21 | 27 |
9. Karagümrük | 21 | 26 |
10. Gaziantep FK | 22 | 25 |
11. Alanyaspor | 22 | 25 |
12. Sivasspor | 22 | 24 |
13. Antalyaspor | 21 | 24 |
14. Hatayspor | 21 | 23 |
15. Ankaragücü | 21 | 22 |
16. Kasımpaşa | 22 | 22 |
17. Giresunspor | 21 | 21 |
18. İstanbulspor | 22 | 21 |
19. Ümraniye | 21 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Samsunspor | 22 | 42 |
2. Eyüpspor | 21 | 41 |
3. Bodrumspor | 21 | 38 |
4. Pendikspor | 22 | 37 |
5. Rizespor | 21 | 37 |
6. Keçiörengücü | 22 | 37 |
7. Sakaryaspor | 22 | 37 |
8. Bandırmaspor | 21 | 34 |
9. Boluspor | 22 | 34 |
10. Manisa FK | 21 | 30 |
11. Göztepe | 22 | 30 |
12. Adanaspor | 22 | 25 |
13. Tuzlaspor | 22 | 22 |
14. Altay | 22 | 19 |
15. Erzurumspor | 22 | 18 |
16. Altınordu | 21 | 17 |
17. Gençlerbirliği | 22 | 16 |
18. Denizlispor | 22 | 16 |
19. Yeni Malatyaspor | 22 | 17 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 20 | 50 |
2. M.City | 21 | 45 |
3. M. United | 21 | 42 |
4. Newcastle | 21 | 40 |
5. Tottenham | 22 | 39 |
6. Brighton | 20 | 34 |
7. Brentford | 21 | 33 |
8. Fulham | 22 | 32 |
9. Chelsea | 21 | 30 |
10. Liverpool | 20 | 29 |
11. Aston Villa | 21 | 28 |
12. Crystal Palace | 21 | 24 |
13. Nottingham Forest | 21 | 24 |
14. Leicester City | 21 | 21 |
15. Wolves | 21 | 20 |
16. West Ham United | 21 | 19 |
17. Leeds United | 20 | 18 |
18. Everton | 21 | 18 |
19. Bournemouth | 21 | 17 |
20. Southampton | 21 | 15 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 20 | 53 |
2. Real Madrid | 20 | 45 |
3. Real Sociedad | 20 | 39 |
4. Atletico Madrid | 20 | 35 |
5. Villarreal | 20 | 31 |
6. Real Betis | 20 | 31 |
7. Athletic Bilbao | 20 | 29 |
8. Rayo Vallecano | 19 | 29 |
9. Osasuna | 20 | 29 |
10. Mallorca | 20 | 28 |
11. Girona | 20 | 24 |
12. Celta Vigo | 20 | 23 |
13. Real Valladolid | 20 | 23 |
14. Almeria | 19 | 22 |
15. Espanyol | 20 | 21 |
16. Sevilla | 20 | 21 |
17. Valencia | 20 | 20 |
18. Cadiz | 20 | 19 |
19. Getafe | 20 | 18 |
20. Elche | 20 | 9 |