banner38

Islahat Fermanı nedir? Islahat Fermanı'nın kapsamı ve amacı nedir?

Islahat Fermanı, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde devletin yıkılmaktan kurtarılması amacıyla yayımlanmış bir fermandır. Osmanlı İmparatorluğu içinde Müslüman olmayanlara verilen haklar açısından büyük önem taşıyan Islahat Fermanı'nı detaylarıyla inceleyelim. Peki Islahat Fermanı nedir? Islahat Fermanı'nın kapsamı ve amacı nedir?

Genel 14.11.2022, 11:25 14.11.2022, 13:29
Islahat Fermanı nedir?  Islahat Fermanı'nın kapsamı ve amacı nedir?

Islahat Fermanı nedir?  

Yürürlüğe konulan yeni reformların yerleşmesi ve genişletilmesi çerçevesinde hangi konularda, ne türden tedbir ve düzenlemelere gidileceğini ve bunlarla ilgili hangi yöntemlerden yararlanılacağını göstermek üzere hatt-ı hümayun tarzında hazırlanan belgenin adıdır. 18 Şubat 1856'da Bâbiâlî'de ilân edilen fermanın amacı, devletin güçlendirilmesi, yönetim nazarında, vatandaşlık temelinde mutlak bir eşitliğe mazhar bulunan bütün halkın her açıdan tam bir mutluluğa kavuşturulması ve ülkenin bayındır hâle getirilmesi şeklinde açıklanmıştır. 1839 Gülhâne Hatt-ı Şerifi gibi Islahat Fermanı da Osmanlı Devleti'nin varlığı ekseninde yeniden alevlenen Şark Meselesinin çözümü bağlamında değerlendirilmelidir.

 Islahat Fermanı'nın kapsamı ve amacı nedir?

Rusya'nın, ulaştığı güce ve mevcut konjonktüre dayanarak 1815 Viyana Düzeni'ni tek taraflı olarak işlevsiz bırakmak suretiyle Osmanlı üzerindeki tarihî emellerini gerçekleştirmek için Kudüs'teki Mübarek Makamlar/anahtar meselesi bahanesiyle harekete geçmesi, Kırım Savaşı'nın (1853-1856) patlak vermesine yol açmıştı. Ancak başta İngiltere ve Fransa olmak üzere dengenin diğer aktörleri, başlamış olan savaşta tercihlerini; menfaatlerini ve Avrupa barışını temsil eden Avrupa güç dengesinin sigortası olarak konumlandırdıkları Osmanlıların varlığını Rusya'ya karşı savunma yönünde kullanacaklardı. Zira özellikle İngiltere, Çar Nikola'nın (ö. 1855) düşündüğünün aksine, menfaatleri açısından Osmanlı'nın varlığının devamından ümidini henüz kesmiş değildi. Islahat Fermanı da bu iyiliğin karşılığı olarak yayımlanacaktı.

Büyük devletlerin Osmanlı Devleti'nin yanında yer almasının bir başka önemli sebebi ise Osmanlı'nın Macar ve Polonyalı mülteciler konusunda her şeyi göze alarak sergilediği, son derece insani yaklaşımın, Müslümanlar ve Türklerle ilgili Avrupa'daki olumsuz algıları tersine çevirmesiyle oluşan kamuoyu baskısıydı. Öte yandan İngiltere ve Fransa, Osmanlı ile imzaladıkları ittifak antlaşmasından sonra 1854-1856 yıllarında İstanbul'da oluşturdukları karargâhlarıyla Osmanlı Devleti'ni müşterek Avrupa himayesine almışlardı. Savaşı kaybeden Rusya'nın barış şartlarını kabul etmesiyle gerçekleşen görüşmeler sırasında İngiltere ve Fransa, 8 Ağustos 1854'te aralarında imzaladıkları protokolle belirlemiş oldukları dört barış şartından dördüncüsü olan, Osmanlı tebeası Hristiyanların hak ve imtiyazlarının pekiştirilmesine yönelik reformlar konusundaki baskılarını artırmışlardı. Bundan dolayı ferman, Kırım Savaşı'ndaki müttefiklik ilişki ve ortamından kaynaklanan karşılıklı yükümlülüklerin bir türevi durumundaydı.

Söz konusu baskıların gölgesinde gerçekleşen ilk reformlardan biri, Meclis-i Vâlâ'nın ikiye ayrılmasını müteakip, reformları takip etmek üzere 26 Eylül 1854'te Meclis-i Âlî-i Tanzîmât'ın kurulmasıydı. Bu çerçevede uygulanan reform baskılarının ilk ve belki en önemli sonucu ise 28 Mart 1855'te gerçekleşen düzenleme ile "cizye" isminin "iâne-i askeriye'ye çevrilmesi olacaktı. Aslında, Müslümanların üstünlüğünün, yani hâkim ve mahkûm millet ayrımının simgesi olan cizye meselesine bir çözüm getirilmeden girişilecek eşitlik temelli düzenlemelerin işe yaraması mümkün değildi. Nitekim Tanzimat Fermanı'nda, örtük olarak bu ayrıma son verildiği belirtilmiş ancak önemli bir ilerleme sağlanamamıştı. Bu yüzden müttefikler, baskılarını öncelikle bu mesele üzerinde yoğunlaştırmışlar ve nihayet yapılan düzenleme ile istedikleri sonucu almışlardı.

Cizyenin iâne-i askeriyeye çevrilmesinin anlamlarından biri, zimmiliğin oluşturduğu millet sisteminin tasfiyesiyle vatandaşlık temelli modern devlete geçişteki engelin tamamen aşılmış olmasıydı. Meşruiyeti Hz. Ömer'in bir uygulamasına dayandırılan "düzenlemede zaruret ilkesinin geçerli olduğu bir çağa geçildiği" yönündeki karar da yöneticilere çok geniş bir inisiyatif alanı açıyordu. Bu durumda, aynı zamanda Tanzimat ve Islahat düzenlemeleri arasında çok önemli bir köprü olan cizye tadilatı, Islahat Fermanı'nın hem ayrılmaz bir parçası hem de temeli olarak belirmekteydi. Böylece Islahat Fermanı, cizye düzenlemesiyle birlikte muazzam bir kırılmayı temsil edecekti.

Islahat Fermanı da 1855 sonbaharı akabinde, 1839'da verilen hakları yeterli bulmayan ve verilen sözlerin tutulmadığını iddia ederek çok daha inandırıcı ve geniş çaplı reformlar yapılmasını isteyen Batılı devletlerin yoğun baskıları eşliğinde, İstanbul'da belirli aralıklarla gerçekleşen gizli konferanslarda hazırlanmış ve ilân edilmişti. Bu görüşmelere İngiliz, Fransız ve Avusturya Büyükelçileri Stratford Canning (ö. 1880), Edouard Thouvenel (ö. 1866) ve Baron Prokesh-Osten'in (ö. 1876) yanı sıra Âlî Paşa (ö. 1871) ve Fuad Paşa (ö. 1869) katılmış; toplantı zabıtlarını Prens Kallimaki (ö. 1848) tutmuştu.

Tanzimat Fermanı'nda can, mal, ırz ve namus güvencesi olarak belirlenmiş olan temel ilkeler ve açılımlarıyla sınırlandırılmış ve bir kısmı kapalı olarak ifade edilmiş olan eşitlik temelli uygulamaların alanı, Islahat Fermanı ile neredeyse hayatı her yönüyle kuşatacak bir genişliğe ulaşmıştı. Askerlikten kamu hizmetine atanmaya, herhangi bir kesime karşı küçük düşürücü hitapların yasaklanmasından karma mahkemelerde şahitliğin eşitlenmesine, işkencenin önlenmesinden rüşvet, irtikap ve ihtilasın kaldırılmasına vb. konulara ilişkin ayrıntıları her alanda örneklendirilen Osmanlı vatandaşlığı temelindeki eşitliğe yapılan vurgu, Tanzimat'tan çok daha güçlüydü. Bu örnekler, kamu görevlilerine nakit maaş ödenmesi uygulamasının gayrimüslim cemaat hiyerarşisinde de yaygınlaştırılması ve ulaşım hizmetlerinin geliştirilmesi gibi diğer konularla birlikte değerlendirildiğinde, modern ve merkezi devlet örgütlenmesinin çok daha güçlü olarak pekiştirildiğini gösteriyordu.

Toplumun ve kurumların tamamını eşitlikçi anlayışa göre yeniden şekillendirmeyi hedefleyen fermanda en fazla dikkat çeken ve tepki toplayan cihet, gayrimüslimlerin siyasi haklarda da Müslümanların seviyesine çıkarılmasıydı. Zaten fermana, geçmişten tam bir kopuşu ve dolayısıyla anayasal bir kırılmayı temsil etme nitelik ve işlevi yüklenmesi de bu haklarla ilgiliydi. Ferman, Meclis-i Vâlâ'nın ve millet örgütlenmelerinin yeni bir yapıya kavuşturulması; yeniden yapılandırılacak eyalet ve sancak meclislerine, özgür bir tartışma ortamı oluşturmak üzere, yapılacak adil seçimlerle Müslüman ve gayrimüslim delegeler atanması gibi hükümleriyle, temsil ilkesini bütün ülkeye yaymayı öngörüyordu. Bir kısım maddeler ise Avrupa'nın baskısı ve iç kamuoyundan gelecek tepkileri dengeleyebilmek için belirsiz ifadelerle geçiştirilmiş ve bu şekilde tarafların, ilgili maddeleri işlerine geldiği şekilde yorumlamalarına açık hâle getirilmişti.

Islahat Fermanı, eğitim konusunun ele alındığı ilk anayasal belge olması itibarıyla da ayrı bir önem taşımaktaydı. Eğitim meselesini içeren maddeler, Türk modernleşmesinin eğitim temelli karakterini de ilk defa açığa çıkarıyordu. Buna göre, belirsiz ifadelerle geçiştirilmiş olsa da Tanzimat'la en güçlü ivmesine kavuşan modernleşmedeki batılılaşma/laikleşme eğilimi, çok daha kalıcı hâle gelmekteydi. Islahat Fermanı'nın Fransızca tercümelerinde özellikle laiklik teriminin sıklıkla tekrarlanması, bu yönelişin bir yansıması olabilirdi. Uyrukların her birini kardeş telakki etme iddiasındaki fermana en büyük tepki Müslümanlarla Rumlardan gelmişti. Müslümanlar ilân gününü matem günü olarak tanımlarken Müslümanların üstünlüğüne alışkın olduklarını; fakat Yahudilerle eşitlenmeyi kabul edemeyeceklerini söyleyen İzmit metropoliti tepkisini, ferman okunduktan sonra tekrar kutusuna konduğunda "İnşallah o torbadan bir daha çıkmaz." sözleriyle ifade etmişti. Gayrimüslimlerin özellikle karşı geldikleri eşitlik ise askerlik konusu olacaktı.

30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşması öncesinde yayımlanan ferman, antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin Türkiye Devleti adıyla Avrupa devletleri ailesine resmen dâhil edilerek Rusya'ya karşı Avrupa'nın ortak himayesine alınmasının bir bedeliydi. Zaten antlaşmada Osmanlı Devleti, galip geldiği savaşın sonunda mağlup Rusya ile aynı muameleye tabi tutulmuştu. Antlaşmanın kazananları, Rusya'nın ağırlığı altına girmeye başlayan Avrupa dengesini isteklerine uygun olarak yeniden düzenleyen büyük Avrupa devletleri, özellikle Fransa olmuştu.

Kırım Savaşı ve meyvesi olan Islahat Fermanı sürecinde Osmanlı diplomasisi, kuvvetler dengesi mekanizmalarını, devletin varlığını devam ettirmeye yönelik olarak harekete geçirmedeki maharetini, Tanzimat Fermanı sürecinden sonra bir kere daha sergilemişti. Sürecin Âlî Paşa dışında yıldızı parlayan diplomatları, başlarda Stratford Canning ve sonlara doğru Edouard Thouvenel'di. Sürecin sonunda Fransızlar, Avrupa dengesinde uzun zamandır devam eden İngiliz üstünlüğünü ele geçirmişler; bu olgu içeriye, Âli Paşa ve çevresinin Reşit Paşa ve çevresine üstünlüğü olarak; yansımıştı.

Yorumlar (0)
banner35
Günün Anketi Tümü
Seçimi kaybedenler istifa etmeli mi?
banner21
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 88
2. Fenerbahçe 36 80
3. Beşiktaş 36 78
4. A.Demirspor 36 69
5. Başakşehir 36 62
6. Trabzonspor 36 57
7. Karagümrük 36 51
8. Konyaspor 36 51
9. Kayserispor 36 47
10. Kasımpaşa 36 43
11. Ankaragücü 36 42
12. İstanbulspor 36 41
13. Antalyaspor 36 41
14. Sivasspor 36 41
15. Alanyaspor 36 41
16. Giresunspor 36 40
17. Ümraniye 36 30
18. Gaziantep FK 36 25
19. Hatayspor 36 23
Takımlar O P
1. Samsunspor 36 78
2. Rizespor 36 68
3. Pendikspor 36 67
4. Bodrumspor 36 62
5. Sakaryaspor 36 62
6. Eyüpspor 36 62
7. Göztepe 36 60
8. Manisa FK 36 56
9. Keçiörengücü 36 56
10. Bandırmaspor 36 55
11. Boluspor 36 52
12. Altay 36 40
13. Erzurumspor 36 39
14. Tuzlaspor 36 38
15. Gençlerbirliği 36 38
16. Altınordu 36 35
17. Adanaspor 36 25
18. Denizlispor 36 23
19. Yeni Malatyaspor 36 16
Takımlar O P
1. M.City 38 89
2. Arsenal 38 84
3. M. United 38 75
4. Newcastle 38 71
5. Liverpool 38 67
6. Brighton 38 62
7. Aston Villa 38 61
8. Tottenham 38 60
9. Brentford 38 59
10. Fulham 38 52
11. Crystal Palace 38 45
12. Chelsea 38 44
13. Wolves 38 41
14. West Ham United 38 40
15. Bournemouth 38 39
16. Nottingham Forest 38 38
17. Everton 38 36
18. Leicester City 38 34
19. Leeds United 38 31
20. Southampton 38 25
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 78
3. Atletico Madrid 38 77
4. Real Sociedad 38 71
5. Villarreal 38 64
6. Real Betis 38 60
7. Osasuna 38 53
8. Athletic Bilbao 38 51
9. Mallorca 38 50
10. Girona 38 49
11. Rayo Vallecano 38 49
12. Sevilla 38 49
13. Celta Vigo 38 43
14. Cadiz 38 42
15. Getafe 38 42
16. Valencia 38 42
17. Almeria 38 41
18. Real Valladolid 38 40
19. Espanyol 38 37
20. Elche 38 25
banner23