İdris Günaydın yazdı: "Bir bıyığım kaldı"
"Bir gün tıraş olurken sakallarımı kesmemin bana daha çok yakışacağını söyledi. Kendisine yakıştıramıyormuş beni. Modern olmam gerekli imiş. Koskocaman bir bürokratmışım artık!" İdris Günaydın yazdı...

İdris Günaydın'ın yazısı şöyle:
1980’li yılların sonlarına doğru tanıştım şuurlu İslami kesimle. Gidişatları hoştu. Yaşantıları mütevazi idi. Kimseyi rahatsız etmezler, gördüklerinde gülerler, çocuk olduğum için her karşılaştığımda başımı okşarlardı.
Bizim o günün şartlarında bir arabamız vardı fakat onların yoktu. Biz de Müslümandık ama annemin tabiriyle onlar “dinci” idi.
Bazen “İrancı” dediği olurdu babamın. İlgi duydum onlara. Aralarına girdim. Hayatlarının yörüngesi iki kelimede özetleniyordu: “Allah için.” “Bugün Allah için ne yaptın?” Hz. Ömer…
Erkekler genelde sakallı, kadınlar tesettüre uygundu.
Sonra gençlik teşkilatlarına devam etmeye başladım. Bazen babamla bazen annemle karşı karşıya geldiğim oldu. Babamla dalaşıyorsam annem, annemle dalaşıyorsam babam “Bu bir hevestir. Geçip gider. Orada aradığı hayatı bulamaz, yine bize döner” diyorlardı.
Yıllar yılları kovaladı, üniversiteyi bitirdim. İyi bir memuriyette çalışmaya başladım.
Evlendim ama mesture bir kızla…. Bu yüzden ailemle çok tartıştım. Kız kardeşlerim, halalarım, annem, babam… üzerime geldiler. “Ya biz ya o gelin” dediler; vazgeçmedim. Hanım da üniversite mezunu olduğu halde tesettür yüzünden çalışamadı.
Devri AK Parti iktidarında önemli bir bürokratik göreve yükseldim. Önce, özgürlük ortamından dolayı sakal bıraktım. Hanım ve çocuklarım aynı minval üzere bir hayat sürerken, devrin ve görevin şartları gereği ihalelerde birinci derecede sorumluluk almaya başladım. Her işin denetimi bana bağlandı. Betonun kalınlığını ölç, binanın hangi kumdan yapıldığını denetle, viyadüğün pabuçlarını, tünelin demirlerini… denetle…
Bir gün bir müteahhit geldi. “Falan yolun betonunu dökeceğim. 15 santim beton atsam olur mu?”
Olmaz, yirmi santim olacak.
“Gel anlaşalım. Şu arabanın anahtarları. Artık senin.”
Ne oluyor demeye kalmadan adam bıraktı gitti. Hemen yakalamam gerekiyordu. Geç kaldım. Daha peşine düşemedim. Milletin içinde “Az mı buldun? Beğenmedin mi?” gibi laflar edebilirdi.
Günlerce düşündüm. “Bu sefer böyle olsun. Bir daha yapmam” dedim. Arabayı hanıma hediye ettim. Çok sevindi.
Hanım arabayı kullanıyor lakin her gün evden bir yerlere gidiyordu. Önce, “Arkadaşlarla buluşuyoruz, Yâsin okuyoruz” dedi. Sonra mevlit… Derken kadın kadına ilahi korosu dinlemeye gitmeye başladı. Sonra kadın kadına şarkı…
Bir gün evden yarım baş çıkarken gördüm. Tesettür gitmiş, normal bir pantolon/ceket gelmişti, Ayakkabısı üzerinde zincirler falan..
“Bu ne?” dedim, “Hayatım, arkadaşlar hep böyle” dedi. “Aramızda çok bilgili bir ilahiyatçı abla var. O bunları salık veriyor. ‘Aşırı dinciler sizi kandırıyor’ diyor. Allah verdiği nimetleri üzerimizde görmek istermiş!”
Bir gün tıraş olurken sakallarımı kesmemin bana daha çok yakışacağını söyledi. Kendisine yakıştıramıyormuş beni. Modern olmam gerekli imiş. Koskocaman bir bürokratmışım artık!
Sakalı epey tıraşladım ben de… Sonra kestim. Daha modern giyinmeye başladım.
Saatimi, telefonumu değiştirdim. Hanımda değişim, bende değişim…
Fakirlere, mültecilere yardım eden ben, Afrika’ya su kuyusu açan ben, “Onlar bana yardım etsin” demeye başladım. “Çalışsınlar; onların da olsun” demeye başladım.
“İngiltere’nin, Fransa’nın, Hollanda’nın, ABD’nin boyunduruğundan çıkıp sömürgesinden uzaklaşsınlar. İşgallerine son versinler” demeye başladım.
“Bak Türkiye’ye! Bak bizim milletimize! Esir oldu mu hiç?” demeye başladım.
Eve bir fino köpek aldı hanım. Ben de heykel biblolar aldım. Derken derken; birinde eve geldiğimde ne göreyim; çocukların başında birer külah, köşede bir plastik çam ağacı!
“Bu ne?” diye bağırdım. “Bu kadar da değil” dedim. Hanım; Bağırma Nail! Çocukların psikolojisi bozulur. Ne var bunda? Demesin mi!
Sustum ama bana sor. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık. Yukarı tükürdüm. Çünkü sakal çoktan gitmişti!
Nereye gidiyordum? Hanım sokaktan yeni mavallar getirdikçe ben benimsiyordum.
Beni okşayan o gülen çehrelerden, “Allah için ne yaptın?” sorularından, 31 Aralık Mekke’nin Fethi gecelerinden, Noel Baba denilen hırsızı tel’in eden vaazlardan eser kalmamıştı.
Rüşvet çarkı ise gümbür gümbür işliyordu. Artık yolun ortasındaydım. Vaz geçmem mümkün değildi. “Rüşvet alan da veren de melundur” hadisi (haşa) “Rüşvet alan da veren de memnundur”a evrilmişti.
Bunalmaya başladım. Her şeyim gidiyordu. Maneviyat namına kalanlar da “dostlar ibadette görsün” kabilinden şeylerdi.
Eski yürüdüğüm sokaklardan daha geçmek istemiyordum. Çünkü o yıllara ait arkadaşlara rastlıyordum. Elimi tutuyorlar, çileli günleri hatırlatmaya başlıyorlardı. Onlar hâlâ aynı yerde duruyorlardı. Ellerini, çatlamış ellerini tutmak içimi kemiriyordu. Hemen ellerimi çekmek istesem onlar bırakmıyor, sakallı yüzleri ve gülen çehreleriyle, yine o samimi ve riyasız tavırlarıyla beni konuşmaya zorluyorlardı. Hâlâ beni kendilerinden sanıyorlardı.
O yıl kurban kesmedik. Bir derneğe bağışlayıp tatile gittik.
Bir sabah, hanımın “Nail!” diyen sesini duydum. “Ne var” dediğimde; “Nail! Bak bir tane bıyıklı erkek var mı bu tatil yerinde? Sen de kes şu bıyığını. Rezil oluyoruz aleme” deyişi “dank” etti. Gerçekten bir tane bıyıklı erkek yoktu. Hanım ise tatil yerinde başını tamamen açtı. Hatta makyaj falan da yapmaya başladı.
Kalktım. Lavaboya gittim. Köpüğü hazırlayıp bıyığıma jileti çalacaktım. Bıyığıma son kez baktım. Baka kaldım çehreme… Düşe kaldım kendime… Aileme, çocuklarıma…
“Eyvah!” dedim. “Batılı emperyalistler Afrika’yı, aşağıdan toprağını boşaltarak, bizi yukarıdan kalbimizi, ruhumuzu boşaltarak işgal ediyorlar. Beni ben olarak bırakan bir bıyığım kalmış. Bu da giderse… giderse… giderse…” dedim, gerisini getiremedim. Ağladım. Vesselam.
Kaynak: Yeni Akit

Yerli veya yabancı aşılardan hangisini kullanmayı tercih ederdiniz?
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 21 | 51 |
2. Fenerbahçe | 21 | 45 |
3. Başakşehir | 21 | 40 |
4. Beşiktaş | 21 | 39 |
5. A.Demirspor | 21 | 38 |
6. Trabzonspor | 21 | 38 |
7. Kayserispor | 21 | 32 |
8. Konyaspor | 21 | 27 |
9. Karagümrük | 21 | 26 |
10. Gaziantep FK | 22 | 25 |
11. Alanyaspor | 22 | 25 |
12. Sivasspor | 22 | 24 |
13. Antalyaspor | 21 | 24 |
14. Ankaragücü | 21 | 22 |
15. Kasımpaşa | 22 | 23 |
16. Giresunspor | 21 | 21 |
17. İstanbulspor | 22 | 21 |
18. Hatayspor | 21 | 21 |
19. Ümraniye | 21 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Samsunspor | 22 | 42 |
2. Eyüpspor | 21 | 41 |
3. Bodrumspor | 21 | 38 |
4. Pendikspor | 22 | 37 |
5. Rizespor | 21 | 37 |
6. Keçiörengücü | 21 | 37 |
7. Sakaryaspor | 21 | 34 |
8. Bandırmaspor | 21 | 34 |
9. Boluspor | 22 | 34 |
10. Manisa FK | 21 | 30 |
11. Göztepe | 22 | 30 |
12. Adanaspor | 22 | 25 |
13. Tuzlaspor | 22 | 22 |
14. Altay | 22 | 19 |
15. Erzurumspor | 22 | 18 |
16. Altınordu | 21 | 17 |
17. Gençlerbirliği | 22 | 16 |
18. Denizlispor | 22 | 16 |
19. Yeni Malatyaspor | 22 | 17 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 20 | 50 |
2. M.City | 20 | 45 |
3. M. United | 21 | 42 |
4. Newcastle | 21 | 40 |
5. Tottenham | 21 | 36 |
6. Brighton | 20 | 34 |
7. Brentford | 21 | 33 |
8. Fulham | 22 | 32 |
9. Chelsea | 21 | 30 |
10. Liverpool | 20 | 29 |
11. Aston Villa | 21 | 28 |
12. Crystal Palace | 21 | 24 |
13. Leicester City | 21 | 21 |
14. Nottingham Forest | 20 | 21 |
15. Wolves | 21 | 20 |
16. West Ham United | 21 | 19 |
17. Leeds United | 19 | 18 |
18. Everton | 21 | 18 |
19. Bournemouth | 21 | 17 |
20. Southampton | 21 | 15 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 19 | 50 |
2. Real Madrid | 20 | 45 |
3. Real Sociedad | 19 | 39 |
4. Atletico Madrid | 20 | 35 |
5. Villarreal | 20 | 31 |
6. Real Betis | 20 | 31 |
7. Athletic Bilbao | 20 | 29 |
8. Rayo Vallecano | 19 | 29 |
9. Osasuna | 20 | 29 |
10. Mallorca | 20 | 28 |
11. Celta Vigo | 20 | 23 |
12. Almeria | 19 | 22 |
13. Girona | 19 | 21 |
14. Sevilla | 19 | 21 |
15. Espanyol | 20 | 21 |
16. Valencia | 19 | 20 |
17. Real Valladolid | 19 | 20 |
18. Cadiz | 20 | 19 |
19. Getafe | 20 | 18 |
20. Elche | 20 | 9 |