Eğitimde kolektif akıl: Pandemi sonrası nasıl olacak

Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen, 7 ülkenin eğitim bakanı ve dünyada alanında uzman eğitim otoritelerini bir araya geldiği “2. İstanbul Eğitim Zirvesi” Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. ‘Okulun Geleceği: Pandemi Sonrası Eğitimin İhtiyaçları’ teması ile gerçekleştirilen zirvede ‘Okula yeniden dönüş’, ‘Kovid neslinin geleceği’, ‘Farklılaştırılmış eğitim’, ‘Eğitimde alternatif arayışlar’ konuları ele alınarak eğitimin geleceği tartışılacak. İki gün sürecek ve eğitime ilişkin fırsatların konuşulduğu zirvede analizler yapılarak gelecek perspektifleriyle, eğitime karşı kuramsal yaklaşımlar ve uygulamalar tartışılacak. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirveye Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Osman Sezgin, Kanada, Kırgızistan, Özbekistan, Mali, Kamerun, Zambiya ve Malavi eğitim bakanları ve dünyanın uzman eğitim otoriteleri katılım sağladı.

MÜZAKERE ETMELİYİZ

Zirvede konuşan Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Maarif Vakfı’nın amacının Türkiye adına yurt dışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri vererek, Türkiye ile ilgili ülke halkları arasında sosyal ve kültürel alanda insani bağları derinleştirmek olduğunu belirtti. Akgün, İstanbul Eğitim Zirvesi’ni eğitimin temel sorunlarının ve yeni yaklaşımlarının tartışıldığı geleneksel bir uluslararası platform haline getirmeye çalıştıklarını belirterek, “Karmaşık sorunlarla yüzleştiğimiz bir geçiş döneminde, özgün çözümler bulmak ve yeni nesillerin geleceği için kolektif bir tartışma ortamı oluşturmanın gereğine samimiyetle inanıyoruz. Küresel bir eğitim markası olan Türkiye Maarif Vakfı olarak gelişmenin, ilerlemenin ve sorunları çözebilmenin yolunun uluslararası iş birliği ve karşılıklı müzakerelerden geçtiğini biliyoruz” diye konuştu.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİK

Zirvenin açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Osman Sezgin dünyada pek çok afet ve olağanüstü hal gerçekleştiğini belirterek, önemli olan şeyin insanların dirençli, dikkatli, psikolojik dayanıklılığı ve esnekliği olacak şekilde yetiştirilmesi olduğunu dile getirdi. Krizleri fırsata çevirmenin ve insanlığa ümit vermenin eğitimin en başta gelen görevlerinden biri olduğuna değinen Sezgin, şunları kaydetti: “Yaklaşık 19 milyon öğrencisiyle 1 milyon 200 bin öğretmeniyle Milli Eğitim Bakanlığı bu pandemi dönemini, bu salgın dönemini çok dikkatli, tedbirli ve krizi fırsata çevirecek şekilde değerlendirdi.”

Eğitim en büyük önceliğimiz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2. İstanbul Eğitim Zirvesi’ne bir video mesajı gönderdi. Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı yönetimiyle zirvenin icrasında emeği geçen tüm kurum ve kuruluşları tebrik ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Velilerimiz, öğretmenlerimiz ve eğitimin diğer paydaşlarının ortak kanaati, salgın günlerinin eğitim sisteminde ciddi bir tahribata yol açtığıdır. Okuma alışkanlıklarından ders dinleme becerilerine, ekran bağımlığından ikili münasebetlere uzanan geniş bir yelpazede çocuklarımız, daha önce hiç alışık olmadıkları sorunlarla mücadele ediyor. Hangi kademede olursa olsun, evlatlarımızın eğitim-öğretim hayatlarını sağlıklı, başarılı ve verimli bir şekilde sürdürmelerine önem veriyoruz. Bu anlayışla eğitim altyapısının iyileştirilmesinden öğretmen kadromuzun güçlendirilmesine, yeni metotların uygulamaya konulmasından öğrenci yeteneklerinin geliştirilmesine kadar birçok alanda çalışmalar yürütüyoruz.”