Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da toplu açılış töreninde konuşuyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın'da olmaktan sizlerle hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum.
Aydın'ın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var. Aydın'a son gelişimizde sizlere rahmetli Menderes'in idamdan önce kendisini Yaslıada'ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere ithafen yazdığı son mektubu okumuştum;
'Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, 'Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını on yedi sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir.' İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü, ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun.
MENDERES İLE BİRLİKTE 592 YARGILANDI
Menderes'le birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüz karası olarak geçecek nobranlıkla yargılandığı Yassıada'yı biliyorsunuz. Bu yeri aldık Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. CHP'den farkımız bu. Yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonlarda yargılananlardan biri de Ahmet Tevfik İleri'ydi. Yassıada Mahkemesi tarafından önce idama sonra ardından cezası ömür boyu hapse çevrilen İleri, Kayseri cezaevinde hastalanmış ve vefat etmiştir. İleri ailesine yazdığı mektupta, "Size mal, mülk, servet bırakamadım. Yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim" diyordu.
Allah ülkemizde bir daha böyle felaketler, acılar yaşatmasın diyoruz.
Cemal Gürsel'in ilk işi İnönü'yü telefonla aramak oldu. Gürsel, İnönü'ye "Emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur paşam" diyordu. İşte CHP bu. Bunları iyi tanıyın.
Milletimiz Menderes'i de mücadelesini de kalbinin en müntena köşesinde yaşatmış, onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. İstanbul'daki anıt mezara bağlanıp şehitlerimizi bir de oradan yad edelim.
Bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız, ne demokrasiye geçişimiz, ne kalkınma hamlemizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Bu sürecin şahikası AK Parti'nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetlerdir. 14 Mayıs'ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız? Desteğiniz çok önemli. Durmak yok yola devam.
Milli Mücadele'nin resmen ilanının adı olarak gördüğümüz 23 Nisan 1920'den Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950'den oradan 14 Mayıs 2023'e varan uzun ve meşakatli süreçte ödediğimiz her bedelin karşılığını alacağımız döneme giriyoruz.
"14 MAYIS BYE BYE KEMAL OLACAĞI GÜNDÜR"
Biz Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çıkıyoruz. Bırakın dirisine, ölüsüne bile tahammül edemeyenler onun "Yeter söz milletindir" sloganına çökmeye çalışanlar, kim bu? Bye bye Kemal. 14 Mayıs, Kemal'in Bye Bye Kemal olacağı gündür.
Efendilerinin emriyle kurdukları masadan yeniden tarihe yüz karası olarak geçecek işler yapmanın peşindeler. Program diye sundukları metinlerin çoğu ya bizim tarafımızdan 20 yılda yapılmış ya da yapılmakta olan işler. Kalan başlıklar da bu ülkenin tüm kazanımlarını yok ederek efendilerinden aferin almak için güvensizliğin, istikrarsızlığın sembolü eski Türkiye'yi hortlatmaktan ibarettir.